311 syf.
9/10 puan verdi
Gerçekçilik Yolunda
Bilhassa toplumcu gerçekçi yönelimin filizlenip boy vermeye başladığı yılların yazar ve eserlerine eğilerek, yansıtılanları, yansıtılmak istenenleri, yansıyanlarla birlikte ortaya çıkan sorunları irdeleyip, çözümleyerek, yer yer de eleştirel yaklaşımlarda bulunarak değerlendirme amacıyla meydana getirilmiş çok kıymetli bir inceleme kitabı
Gerçekçilik Yolunda
Gerçekçilik YolundaFeridun Andaç · Cem Yayınevi · 19893 okunma
207 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Mühürlü vagonlar içinde geldik buralara; karılarımız, çoluk çocuğumuz hiçliğe doğru nasıl gittiler, gördük; tutsak edilmiş bizler, zorla çalıştırıldık sönmüş ruhlarımızla yüzlerce kez gidip gelerek. Geri dönemeyeceğiz. Buradan kimse kurtulamaz; çünkü kurtulursa Auschwitz’de insanların insanları ne duruma düşürdüğünü, etine vurulan damgayı göstererek anlatacaktır tüm dünyaya.” . Toplama kampına alınan İtalyanların sadece %5 i geri dönebildi. Primo Levi de dönebilenlerdendi. Ama hayat, yüzdelik dilimlerden ibaret değil. Verilen tüm sayıların kanlı canlı insanlardan oluştuğunu bilmek çoğu şeyi değiştiriyor. Can acıtıyor, umudu kırıyor ve en çok da öfkelendiriyor. . ‘Bunlar Da Mı İnsan?’, toplama kampına alınmış yazarın, orada yaşadıklarını anlatıyor. Dönemi anlatan çok daha etkili kitaplar okumuştum ancak bu eser de göz ardı edilmemeli. Özellikle kitabın sonuna 1976 yılında eklenen soru cevap kısmında, Levi’nin kitap boyunca göremediğimiz duygularını yakalıyor gibi oluyoruz. Bilhassa bu kısmı sevdiğimi söylemeliyim. . Zeyyat Selimoğlu çevirisi, Utku Lomlu kapak tasarımıyla~
Bunlar da mı İnsan?
Bunlar da mı İnsan?Primo Levi · Can Yayınları · 2022671 okunma
Reklam
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
26 ayrı yazardan, 27 ayrı öykü içeren bir yapıt. İstanbul’da geçen ve İstanbul’u hissettiren çok değerli öyküleri içeriyor. Eski İstanbul’u okuyorsunuz ama sanki değişen tek şey zaman da geri kalan her şey aynı gibi.. Özellikle canım
Tezer Özlü
Tezer Özlü
için alıp okuduğumu ifade etmeliyim. Düşüncelerini aktardığı, cümlelerini sıraladığı, özenle seçtiği kelimelerini içeren, O’na ait bir metni okuma ihtiyacıyla sarıldım kitaba. O’nun yazdığı bölüme bir an önce gelmek için çok sabırsızca çaba sarf ettim. Okurken de büyük bir burukluk hissettim. Sanırım O’ndan kalan son metni okumak içimi buruklaştırdı ve varlığına sarılırken yokluğunu hatırladım.. Çok değerli nostalji tadında bir kitap. Hepsi çok güzel ve değerli öyküler kesinlikle. Ben en çok Canım
Tezer Özlü
Tezer Özlü
‘ nün “ Cafe Boulevard “ ve
Nalan Barbarosoğlu
Nalan Barbarosoğlu
‘nun “ Kostümlü Hayalet “ bölümlerinden etkilendim.. İyi okumalar herkese, kitapla kalın…
İstanbul Öyküleri Antolojisi
İstanbul Öyküleri AntolojisiMurathan Mungan · İkaros Yayınları · 200957 okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bohumil Hrabal'ı Gürültülü Yalnızlık ile tanıyıp sevmiştim.Sıkı Kontrol Edilen Trenler yazardan okuduğum ikinci kitap.Maalesef bu kitabın da baskısı yok.Ancak gerek Everest Yayınları gerekse E Yayınları baskısını ikinci el rahatlıkla bulabilirsiniz.E Yayınları daha ucuzdu.Her ikisinin de çevirmeni Zeyyat Selimoğlu. Kitap, Alman işgalindeki Çekoslovakya'da küçük bir kasabada geçiyor.Tren istasyonunda çalışan Miloş başkarakterimiz, istasyonun da en düşük rütbeli çalışanı bir de en genci.Erkek olmakla, bakirliği ile sorunu var.İstasyon şefi ve istasyonda çalışan genç kız arasındaki ilişki Miloş'un ilgi alanı içinde.Savaş tabii ki ana tema... Komik olanla trajik olanın  gerçeküstü bir şekilde anlatıldığı kitapta kara mizah hâkim. Bu kitabın ne güzel filmi olurdu diye düşünüyordum ki, 1967 yılında En İyi Yabancı Film dalında Oscar ödülü kazandığını gördüm.Yönetmenliğini Jiří Menzel yapmış.Filmi henüz seyretmedim, eminim güzeldir ama bu kitabın Jean-Pierre Jeunet ve Marc Caro ikilisinin yönetmenliğinde sinemaya aktarılmasını görmeyi çok isterdim. Kitap bana Şarküteri'nin, Kayıp Çocuklar Şehri'nin, hatta Amelie'nin büyülü ortamını o kadar çağrıştırdı ki... Yine ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap listesinde bulunan bir kitap Sıkı Kontrol Edilen Trenler. Çok beğendim.
Sıkı Kontrol Edilen Trenler
Sıkı Kontrol Edilen TrenlerBohumil Hrabal · E Yayınları · 1969137 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Zeyyat Selimoğlu'nun adını duymuş ya da öykülerini okumuş muydunuz daha önce yoksa siz de benim gibi yazardan ilk kez haberdar olanlardan mısınız? Zeyyat Selimoğlu 1922'de İstanbul'da doğar. Aslında hukuk eğitimi alır ancak yolu edebiyatla kesişince öyküler, yurt yazıları, radyo oyunları, çocuk kitapları, roman derken pek çok alanda eserler verir. Direğin Tepesinde Bir Adam'la 1970 yılında Sait Faik Hikaye Armağanı'nı kazanır. Kitapta yer alan öyküler, denizi hayatları bellemiş, karadan uzakta, küçük bir gemide yaşananlardan, oradaki insanların hayatlarından, küçük dünyalarında yaşadıklarından bahsederken kimi zaman gülümsetiyor kimi zamansa hüzünlendiriyor. Mehmet Kaptan, İdris, Ali, Hurşit, Hüsnü ve Hilmi. Hepsinin birer hikayesi var. Bu hikayeler birbirine ince ince tutturulmuş ve ortaya Direğin Tepsinde Bir Adam çıkmış. Ben en çok Kara Bir Şey Denizde ve Açıkta Kalmanın Sınırında öykülerini sevdim. Yazarın Rizeli oluşu da bir artı tabii benim için. Deniz hikayelerini sevenlere özellikle tavsiye olunur. Keyifle okunsun...
Direğin Tepesinde Bir Adam
Direğin Tepesinde Bir AdamZeyyat Selimoğlu · Eksik Parça · 201734 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Tadeusz Borowski’nin toplama kampındaki tanıklıklarından yola çıkılarak yazılan Bizim Burada Auschwitz’te Ve Diğer Öyküler kitabının çevirisini Lehçe aslından Seda Köycü yapmış. Kitapta yer alan öykülerin bir kısmı, Mete Tunçay tarafından (1997, Göçebe Yayınları, Böyle Buyurun Gaz’a Bayanlar Baylar)İngilizce çevirisi temel alınarak dilimize kazandırılmış. Öykülerin tamamı ise Almanca çevirisinden yola çıkılarak, Zeyyat Selimoğlu tarafından (1981, Yazko, Taşlaşan Dünya) Türkçeleştirilmiş.Yeni baskısı, Aylak Adam’da. Yazko benim de elimde olacak.Okuma planımda vardı. Kitapları karşılaştıracağım bir ara. Toplama kamplarındaki çok dilliğin yarattığı, gündelik dili algılayabilmek için, Lehçe aslından yapılmış çeviriyi okumak doğru oldu. Zaten kitabın sonunda, kamp yaşamında kullanılan sözcük ve ifadelerin bir kısmının açıklandığı, yazar tarafından oluşturulmuş “Oświecim İfadeleri” başlıklı bir sözlük bulunmakta. Kampların belli bir hiyerarşik düzene göre oluşturulduğunu algılıyorsunuz, yaratılan kamp dili hakkındaki açıklamaları okuduğunuzda.
Bizim Burada Auschwitz’te ve Diğer Öyküler
Bizim Burada Auschwitz’te ve Diğer ÖykülerTadeusz Borowski · Alakarga Yayınları · 201937 okunma
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.