Stefan Zweig'in yine insanın ruhu ve psikolojisini mükemmel analiz ettiği bir eser Mecburiyet.Mecburiyet kelimesi bir şeyi yapmakta zorunlu, yükümlü ve sorumlu olduğumuz anlamına geliyor. Ya da bir şeye mecbur olmak otoriteye itaat anlamına mı geliyor? Zweig tam 50 sayfada bu sorunun cevabını bizlere veriyor.
Bir ülke düşünelim sınırın bir tarafında savaş ve esaretin, diğer tarafında ise barış ve özgürlüğün olduğu..Siz de ülkenizdeki savaştan dolayı kaçmış ve eşinizle İsviçre'ye sığınmış bir ressamsınız fakat sizin kontrol edemediğiniz bir güç sizi özgürce ve mutlu yaşadığınız bir ülkeden savaşa, vatan borcu adı altında insanları katletmeye çağırıyor ve siz oraya gitmeye mecbur hissediyorsunuz. Bu mecburiyet eşiniz ve insanların kanlarının döküldüğü sözde vatan borcu arasında kalmanıza neden oluyor... Sadece iki seçiminiz var..Bir tarafta mutlu bir evlilik sürdüğünüz eşiniz diğer tarafta sizi savaşa iten bir güç..Empati kurabildiniz mi? Siz olsanız hangi tarafı seçerdiniz? Aklınızla mı kalbinizle mi hareket ederdiniz?
Kitap düşündürücü, heyecanlandırıcı ve ilgi çekici. Zweig'in kalemi yalın ve kitabın edebiliği yüksek. Zweig'in tüm novellalarını hızla okumaya devam edeceğim.
Savaş ve zulmün olmadığı,azınlığın,halkın pıstırılmadığı, zorba ve otoriter yöneticilerin, kurumların,yasaların,devletlerin güçlerini kaybettiği bir dünya dileğiyle..
Kitaplarla kalın.️