Yıllar sonra karşılaşan iki eski dosttan Mişika'nın yemek esnasında arkadaşına anlattığı başından geçen bir aşk öyküsüdür Zamanın Tekerleği. Anlatım esnasında Mişika, yaşanmış bitmiş geçmişin geri dönüşünün olmayacağından hareketle sık sık "zamanın tekerleğini geri döndüremezsin" der. Kitap adını bu sözden alır.
Kendisine karşı olanca hoşgörüsü ve aşkının verdiği yüce duygularla hareket eden Maria'ya epeyce bir müddet karşılık verdikten sonra kadının vicdani hareketlerini küçümseyen Mişika, kadından soğuduğunu, aşkının eski yoğunluğunun kalmadığını anlar. Erkeklerden hisleri daha yoğun olan ve duygusal zekaları daha gelişmiştir kadınların. Maria durumu anlamakta gecikmez ve küçümsenen davranışlarına daha fazla tahammül edemez ve Mişika'yı terk eder. Romanın konusu kısaca böyle ortaya konabilir ama satır aralarına dikkatlice bakıldığında daha detaylı okunabilecek ve bir yığın yazınsal özellik çıkarılabilecektir.
Kadın erkek ilişkilerine hacmine göre detaylıca bakan bir roman Zamanın Tekerleği. Geçen günlerin bir daha geri gelmesinin imkansızlığından hareketle, elimizdekinin kadrini iyi bilmemiz ve ona göre hareket etmemizi salık veren bir roman ya da benim çıkarımım böyle. Klasik dönem edebiyatında aşk romanlarına bir gönderme mahiyetinde kolay okunan, duygusal ve etkileyici bir roman Zamanın Tekerleği. Tavsiye ederim.