Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Edebiyat tarihi izlenimi veren; Türkçe'nin, Divan'dan 1960'a kadarki gelişimini konu edinen; mümkün olduğunca tarafsız bir gözlem aktarımı ya da bilgi beyanının yanı sıra, doğal olarak şahsî yorumların da yapıldığı bir eser... Biraz hacimli gözükmesi, yazarın sâde üslubundan dolayı hiç göz korkutmuyor... Konusu da zaten, sâdeleşme meselesi ile ilgili...
Çok önemli bir kitap, yazarı da çok önemli ve yetkin bir üstat.
Kitap 10 cilt olarak tasarlanmış fakat tamamlamak nasip olmamış.
Bu ilk ciltte Edebiyatımızın kaynakları, Arap-Fars Edebiyatlarına toplu bakış ve Edebiyat tarihimize ve tarihçiliğimize yüzeysel bir bakış gibi meseleler, tezkireler üzerinden inceleniyor.
Kitapta örnek, dizin ve kaynakça 150-200 sayfalık bir alanı işgal ettiği için kitap beklenenden hızlı bitebilir.
Beklediğimi tam olarak alamasam da bana önemli şeyler kattı. İlgilisine tavsiye edilir.
Divan Edebiyatı’nı estetik açıdan inceleyen bu eser; alışılmışın dışında bir yol seyrediyor.
Divan Edebiyatı’nı oluşturan etmenleri, bağımsız bir kavram olarak ele aldıktan sonra, bu kavramların Divan Edebiyatı’na tatbik edilişini gösteriyor.
Eser, Agâh Sırrı Levend, Ali Nihad Tarlan ve Fuad Köprülü gibi edebiyat araştırmacılarımızın yanında; Namık Kemal, Tevfik Fikret vs. gibi şairlerimizin de Divan Edebiyatı ile ilgili görüşlerini barındırıyor.
Divan Edebiyatı’na farklı açılardan bakmayı sağlayan işbu eser, son bölümde Divan Edebiyatı etrafında teşekkül eden tartışmaları okuyucuya sunuyor ve farklı yazarların görüşlerinden bir sentez ortaya çıkarıyor.
Edebiyatımız üzerinde araştırma yapan Gibb gibi yabancı yazarlardan da alıntılar sunulması ve yabancıların edebiyatımıza nasıl bir pencereden baktığını görmek, kitabın değerini arttırıyor.
Bu alanda çalışma yapan kişilere tavsiye edebileceğim, farklı ve güzel bir kitap.
Acılar, genç ressam Fikret'in I.Dünya Savaşı'na katılması sonucu büyük aşkı Selma'dan ve mektepten ayrı düşmesiyle yaşadığı çöküntüler ve savaşın ortasındaki düşünceleriyle şekillenen bir roman. Savaşta geri döndüğünde geride bıraktığı hiçbir şeyi aynı bulamayan Fikret daha da kötü bir ruh haline girer ve hiçbir yerde barınamaz olur. Kitabın kendini merak ettiren bir kurgusu var, dönem ve karakter tasvirleri çok başarılı, zevkle merak ederek okudum. Hak ettiği değeri görmesi dileğiyle..
Bu bir inceleme değildir.
Ahmet Levendoğlu'nun yazmış olduğu "Acılar: Seksen Yılı Aşkın Bir Uykudan Uyanan Romanın Serüveni" bölümünden (sayfa 5-10):
"...
Roman kahramanının gönül serüvenleri ile gönül acıları, duyduğu yurt acılarının üstüne çıkarak onları geri plana itmemiş, tersine iki ayrı acı birbirinin içinde yoğrulmuştur. Kahramanımızın yurt