Ömrümün en güzel gecesi kâbusa döndü. Bu kâbus çabucak bitsin diye uyumaya çalıştım. Çünkü uyku çözer tüm sorunları. Sonra bir koku geldi burnuma. Çocukluğum koktu her yer. Babam geceleri taksiye çıkardı. Annem de erkenden yatırırdı beni zorla. Bazen uyumamış olurdum, babamın arabasının sesini tanırdım. Sokağa girdiğinde içim ferahlardı. Babam usulca odama girerdi. Uyuyormuş gibi yapardım o yanıma geldiğinde. Yastığımın altına para koyardı. Uyandırmaya kıyamaz, sessizce saçımı okşardı. Sonra da geldiği gibi usulca çıkardı odadan. Beni severken yüzünün aldığı şekli hiç görmedim. Bir tek o kokusu kaldı aklımda, şu an burnuma gelen koku.
3 Mayıs'ta yapılan ikinci duruşmada da olaylar eksik olmadı. Salona giren bir grup öğrenci Osman Yüksel Serdengeçti'nin kışkırtmasıyla Atsız'ı alkışladı. "Kahrolsun komünistler!" diye bağırdı. Buna karşılık, Atsız'ın avukatı Hamit Şevket İnce vekillikten çekildi. Atsız'ın Dalkavuklar Gecesi adlı Atatürk'ü aşağılayan kitabını okuduktan
SON DANS -1
O eve hiç gitmek istemiyordum. Yine de ayaklarım sürüklüyordu beni. Yol boyunca öylesine değişik duygularla yürüdüm ki. Sanki bir şey olsun, bir şey olsun da beni yolumdan alıkoysun istedim.
Zaten bir süredir kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Yorgunum. Hiçbir yere sığamıyorum. Bir boşluktayım sanki. Boğulduğumu, nefes alamadığımı
" Çünkü her şeyin bittiğini zannettiğimiz zaman, her şey yeniden başlıyor. Tıpkı kış fırtınalarının yıkıp harap ettiği ağaçları, baharların tekrar çiçeklerle donatması gibi."
Gidelim öyleyse, sen ve ben,
Eterlenmiş hasta gibi bir masada
Serilmişken akşam göğe karşı;
Bildik yarı ıssız sokaklar arasından geçerek gidelim
Tek gecelik ucuz otellerdeki huzursuz gecelerin
Mırıldanan inziva köşelerine
Ve bıçkı tozlu ve istiridye kabuklu lokantalara:
Sinsi bir niyetin usandırıcı bir savı gibi
Ezici bir soruya seni
II
Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten
dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor:
Girdim ki içeriye,