Başlangıçta silik gölgelerden ibaretti her şey. Hafıza çünkü, böyle çalışıyor. Evvela bir ip geçiyor insanın eline. İpin ucu. Bütüne ulaşmak için, asılıp yavaş yavaş çekmek gerekiyor. Çözülen bir yumaktan ziyade, giyilmekten yıpranmış eski bir hırkayı sökmeye benziyor hatırlamak. Her an olmadık bir noktada düğümlenebilir ip. Kopabilir oradan. Ve bir kere koparsa, bağlansa da aynı olmaz artık. İrtibat şart, rabıta mühim, ihtimam esas. Usul usul, usulünce çözmek icap ediyor. Her bir ilmeği sabırla açmak.
Yine onun salonu. Buna bir son verip benden kurtulmak için ne kadar vereceğini merak ediyordum. Bir dolabın üzerine bırakılmış küçük bir çantanın içinde para arıyordu. Buruşturulan kâğıt paraların çıkardıkları gür hışırtıyı duyuyordum. O ne saniyeler! Koca kentte artık bu sesten başka hiçbir şey yoktu. Ancak hâlâ o kadar mahcuptum ki, nedendir
Reklam
Bakın, Başbakan Yardımcısı Sayın Kaya Erdem, arkada şımız Ulagay ile yaptığı uzun konuşmanın bir yerinde şöyle diyordu: "1983 yılında ekonomide ipin ucu kaçırılınca biz hükümet olduğumuzda halktan yeni fedakârlık istemek zorunda kaldık. Bu istikrar programı da başarısız kalırsa bundan sonra hiçbir hükumet vatandaşın karşısına çıkıp 'Ben
ipin ucu burada. kaybetmenin yolunu kolluyorum.
Sayfa 95
sesim fizik olarak dışarıda yankılanmasa da, sadece bir sükût halinde dışa vursa da, bu sükûta cevap verebilecek birinin, birilerinin bulunduğunu bilmek, böyle bir şeyin bilincini taşımak, bir başına bu durum, bence, bu dünyayı anlamlı kılan etmenlerden biri olarak düşünülebilir..
Sayfa 8
"Ekonomi okumama rağmen son yıllarda enflasyonda bende ipin ucu kaçtı. Hiçbir şeyin fiyatını anlamıyorum! Pahalı mı ucuz mu karar veremiyorum. Film koptu."
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.