"...'Bize gülüyorlar' dedi Alfred. 'Burası küçük, gülünç, önemsiz, ayrıntılarda boğulmuş bir ülke, ama sırf savaşa girmedik diye böbürlenip duruyoruz; halimizden fena halde hoşnuduz. Oysa bana sorarsan, bir savaş bize çok iyi gelirdi. Yumuşadık, çürüdük; tıpkı olgunluk dönemini çoktan geride bırakmış bir armut gibi.'..."
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
-SPOİLER İÇERİR- Emıle Zola'nın dönemin Fransız Genelkurmay'ına yazdığı açık mektuptur. Bu mektup tam anlamıyla bir başkaldırış! Mektubu ele alma nedeni 19. Yüzyılda Fransa'yı fena halde karıştıran Dreyfus olayıdır. Dreyfus olayı; Fransa'da Yahudi kökenli bi subay olan Alfred Dreyfus, haksız yere casuslukla suçlanır ve yüzeysel bir yargılamayla zindana gönderilir. Dreyfus'un haksız olduğu anlaşılsa bile ordunun çıkarı için suçlu konumunda tutulmaya devam eder. Ülke Dreyfus yanlıları ve karşıtları olarak ikiye bölünmüştür. Daha sonraları Dreyfus, tamamen özgür olup ordunun başına geçer. Zola, bu mektupta suça ortak olan generali, siyasal çıkarlar için susan Generali, aldatıcı ve hileli rapor düzenleyenleri suçlamıştır. Ancak Bu mektubu yazdığı için suçlanmış ve yargılanmıştır.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,945 okunma
Reklam
«Duygusal ruh, yaralayan ama bedeni öldürmeyen bir sarsıntı yaşadığında, beden iyileşirken ruh da onunla birlikte sağalır gibidir. Ama bu yalnızca görünüşte böyledir. Aslında bu, sonradan edinilmiş alışkanlık mekanizmasından başka bir şey değildir. Ruhta açılan yara yavaş yavaş kendini hissettirmeye başlar, tıpkı korkunç acısı ancak zamanla derinleşen, yoğunlaşan, sonunda bütün varlığı dolduran bir darbe gibi. Ve biz artık iyileştiğimizi, atlattığımızı düşünürken, işte ancak o zaman, korkunç yan etkilerin en zalim çehresiyle karşı karşıya geliveririz.»
48 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Güç, oldukça tehlikeli bir silahtır. Geçmişten günümüze, devletlerden sosyal piramidin en küçük yapı taşı olan ailelere kadar gücü elinde barındıran pek çok kişi, yanlış kararlar vermiştir. Güç, değiştirir. Seni "Neydim, ne oldum?" alıklığına sokar. İnsanı, anlamsız bir otorite moduna geçirir. Özellikle siyasette adı çok geçen bir
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,945 okunma
260 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 3 days
Aile üzerine sessiz bir meditasyon...
Acaba çocukların anneleri ile hesaplaşmaları biter mi bir gün? Babalar daha korunaklı alandadır ve onlara daha müsamahalı davranılır; iş seyahatlerine çıkabilir, arkadaşları ile dışarıya çıkabilir, ev işleri ve çocuklardan ziyade futbola, internete, kendi hobilerine zaman ayırabilir onlar. Pek yadırganmaz bir baba böyle davranınca; sanki “erkek”
Alfred ile Emily
Alfred ile EmilyDoris Lessing · Can Yayınları · 200970 okunma
Savaş ne zaman biter?
"Sonra, savaş sona erdi; bazen, sonsuza kadar süreceği duygusuna kapılmış olsak da, gerçekten bitti. Geçmişteki savaşlar hep bu duyguyu uyandırmamış mıdır? Savaş, Nagazaki ve Hiroşima'ya atılan iki bombayla bitmişti, ama o sıralar, çoğumuz bu iki bombanın, daha önce olanlardan, yaşananlardan çok daha kötü olduğunu kavrayamadık. Japonya'nın belli başlı şehirlerini zaten yerle bir etmemiş miydik? Bunda da gayet haklıydık elbette; Pearl Harbor'ı bombalamanın bedelini ödemişlerdi. Evet, savaşın sona erdiğine memnunduk, sonunda gerçekten bittiğine... ama sonra, savaş sonrası dönem başladı ve işler hiç de beklendiği gibi düzelmedi. Savaş sürerken bizden gizlenen, akıl almaz dehşet haberleri yağıyordu şimdi. Toplama kampları, örneğin. Hayır, ilk başta hemen "kavrayamadık". Bunlar öyle kolayca "kavranabilecek" dehşetler değildi, o kadar: Zamana ihtiyacımız vardı."
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
244 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.