Suçluyorum

Emile Zola

Comments and Reviews

See All
48 syf.
10/10 puan verdi
Adil Yargılanma Hakkı Nedir?
Bir ülkede kanunların, hakimlerin, mahkemelerin ve bunlar vesilesiyle yargılamaların olması; o ülkede, hukuk mekanizmasının yerinde işlediğinin kanıtı olabilir mi tek başına? Yapılan yargılama, baştan savma, yetersiz, yüzeysel, gizli kapaklı olursa o devlet göstermelik bir hukuk devleti olmaktan ileri gidebilir mi? Adil yargılanma hakkı;
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,896 okunma
Reklam
48 syf.
·
Not rated
Merhabalar. Suçluyorum ,gerçek hayatta yaşanmış bir olayı ele alıyor. İftiraya uğramış yahudi bir subayın nasıl haksız yere cezalandırıldığı ve güçler ayrılığının önemi anlatılıyor. Olayda geçen subayın adı Dreyfus'tur ve Dreyfus olayı olarak geçer tarihe. Anayasa dersi almış her hukukçu Dreyfus olayını bilir. Suçluyorum , Dreyfusla aynı dönemde yaşamış Zola'nın herkesin göz yumduğu bu haksızlığa sessiz kalmayıp, gazetede yayınladığı "Suçluyorum! Cumhurbaşkanına Mektup" yazısıyla birlikte olayın önce ve sonrasını anlatan bir kitap. Bu kitap sonrasında Zola hem para hem de hapis cezası almış fakat bu karar sonrasında bozulmuştur. Tarih Zola'nın cesaretini ve adalet için verdiği mücadeleyi yazar. Okunması tavsiye edilir.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,896 okunma
48 syf.
·
Not rated
·
Liked
Biri adalet mi dedi, o da ne?
Emile Zola’nın Dreyfus’a yapılan haksızlığa karşı susmayıp adaletten şaşmayarak açık bir şekilde gazetede yayınlanan Fransız Genelkurmayına yönelik mektubudur “Suçluyorum” Ayrıca kitapta mektubun öncesi ve sonrasında dönemin durumdan ve kimlerin neden haksızlığa göz yumduğundan da bahsedilmektedir. Kafka’nın da dediği gibi: “Bu adalet sisteminin kokuşmuşluğuna karşı açtığı savaşta elbette bu açıdan da bir şeyler yapmalıydı.” Emile Zola da aynen bunu yapmıştır. O da bu durum için şöyle söylemiştir: “Benim tek bir tutkum var, öylesine çok acı çekmiş ve mutluluğu hak etmiş olan insanlık adına, ışık tutkusu.” Öyle ki tüm riskleri almış ve sırf bu gerçeği ortaya çıkarmak adına tutuklanmayı göze almıştır. Hatta bunu da açık bir şekilde ‘ben ne yaptığımın farkındayım ve bu haklı davamdan vazgeçmeyeceğim’ dercesine şöyle beyan ediyor: “Bu suçlamaları yöneltirken, kendimi hakaret suçlarını cezalandıran 29 Temmuz 1881 tarihli basın yasasının 30 ve 31. maddelerinin kapsamına soktuğumu biliyorum. Bu tehlikeye isteyerek atılıyorum.” Zaten oldukça kısa olan ve bir çırpıda biten bu kitabı okumanızı öneriyorum, adalet sisteminin yanlışları ve savunucularını anlamak adına güzel bir eser.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,896 okunma
48 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Mermisiz Bir Silah: Dilin Gücü!
“Dilin ve sözcüklerin tadına varacaksınız; çünkü kim ne derse desin sözcükler ve fikirler dünyayı değiştirecek güce sahiptirler.” der John Keating adlı karakter, ''Ölü Ozanlar Derneği'' kitabında. John Keating bu sözleri söyledikten sonra Fransız yazar Émile Zola'nın bu mektubunu örnek verseymiş hiç de abes kaçmazmış diye düşünüyorum. Bu mektup Dreyfus olayı sırasında, dönemin cumhurbaşkanı Félix Faure'ye Émile Zola tarafından yazılmış ve gazetede yayımlanmış bir açık mektuptur. Fransa’da; Yahudi bir subay olan Alfred Dreyfus, masum olduğu halde casuslukla itham edilerek tutuklanır. En başında tüm Fransa halkı bu haksızlığa göz yumarken, Zola’nın yürekli meydan okuması ile birlikte entelektüel ve aydın kesim sesini duyurmaya başlar. Bu belge o kadar güçlüdür ki Fransa'yı ikiye ayırır ve ardından olaylar zincirleme bir şekilde gelişir. Bununla beraber Zola'nın bu mektubu 19. yüzyıl Fransa'sının yozlaşmışlığına ve antisemitizmine ışık tutuyor. Zola gibi ben de ''Suçluyorum!'', haksızlığa ve zulme her nerede ve ne zaman olursa olsun göz yuman herkesi suçluyorum! Birkaç alıntı ile devam etmek istiyorum; ''Öylesine tutkuyla istediğimiz bu gerçeği, bu adaleti böyle tokatlanmış, daha da aşağılanmış, daha da karartılmış görmek ne büyük bir acı!'' ''...bir yanda, ışığın parlamasını istemeyen suçlular; öbür yanda, ışığın parlaması için canlarını verecek doğrucular.'' Bu ışıktan, aydınlıktan nasibini almak isteyen herkese iyi okumalar! Ve mevzubahis mektubun gazetedeki orijinal halini de eklemek istiyorum; cutt.ly/0k14pvn
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,896 okunma
Reklam
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 hours
Zola bu isyanını dile getirdiğinde yıl 1898, bugün yıl 2021 ve bu isyandaki isimleri değiştirirsek altına imza atabiliriz pek çoğumuz. Fransız halkının 123 yıl önce yaşadıklarını bugün yaşamak mı ağrıma gidiyor, söz konusu olaydan sayılamayacak kadar çok yaşanıyor olması mı ağrıma gidiyor, hukukçu olarak kapı olmayan yerde çilingir gibi yaşamak mı ağrıma gidiyor bilemedim. Sözün bittiği yer sanırım burası, Zola’nın dediği gibi suçları işleyen insanları tanımıyor ve onlara karşı bir şey hissetmiyorum ve tam da onun tanımladığı gibi bunlar sadece toplumsal kötülük ruhları. Benim üzüldüğüm tek şey halkın kendisine dokunmayan her şeyi kabullenip, içselleştirmesi, sessiz kalması ve en önemlisi içten içe sevinmesi başkalarının başına gelen haksızlıklara. Özetle herkes okumalı bu küçük kitabı.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,896 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
13 Ocak 1898 yılında, küçük liberal "L'Aurore" gazetesinin başlığı, “Suçluyorum!.. Cumhurbaşkanına Mektup Sayın FÉLIX FAURE” Paris'in her yerine büyük yankı uyandırdı. Gazete, birkaç saat içinde, normal tirajının on katının üzerinde, 200.000 rakamına ulaştı. Dört yıl önce bir askerî mahkeme, Yahudi Yüzbaşı Alfred
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,896 okunma
48 syf.
·
Not rated
·
Read in 2 hours
Merhaba; Incecik sadece 43 sayfa fakat şahane bir kitap, çünkü içerisinde eşsiz bir cesaret örneği var. 19.Yüzyılda Fransada gercekleşen meşhir Dreyfus davası ile alakalı Emile Zola'nın dönemin Cumhurbaşkanına yazdığı mektup var içerisinde. Bu mektuola birlikte bir çok romanda karşınıza çıkan Dreyfus davası ile alakalı ayrintılı bir bilgi sahibi olmuş oluyorsunuz. Emile Zola ve dönemin aydınlarının adaletsizlik karşısında pes etmeden ve korkmadan cesursa gerçeğin ortaya çikması için verdikleri emek beni çok etkiledi çünkü bilinen bir yanlış karşısında susmak, bana göre en az o yanlışı yapan insan kadar suçlu ve zalim kılar sizi. Ayrıca bir sonraki haksızlığa ugrayan kişi neden siz olmayasınız? Aynı zamanda bu davanın dönemin insanlarını nasıl etkiledigini de görmüş okuyorsunuz. Mektubun öncesinde bir Tahsin Yücel yazısı ile dava hakkında bilgi sahibi olurken, mektubu okuduktan sonra ise davanın sonucu hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz. Çok severek okudum, herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar. Youtube kanalım için; youtube.com/channel/UCfOYAd...
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,896 okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Doğrucu insanların mücadelesi
Kitap çok akıcı. Olaylar çok ilgi çekici , Eğer Dreyfus olayını merak ediyorsanız kesinlikle okuyun. 19. Yüzyıl son dönem Fransız halkı iyi yansıtılmış. Mektupa gelince gerçekten büyük bir cesaret ve insanlık örneği. Mutlaka okunmalı.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,896 okunma
Reklam
48 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
43 sayfalık kısacık bir kitap olmasına rağmen hakkında yazılacak çok şey var... Kitap aslında bir mektup. Hem de adaleti arayan bir mektup. Dreyfus olayı, 19.y.y sonlarında Fransa’da Yahudi kökenli bir subayın, Alfred Dreyfus’ün, haksız yere casuslukla suçlanması sonucu oluşan büyük bir toplum olayıdır. Mektup tamamen bununla ilgili. Dönemin ve Fransız Edebiyatının önemli ismi bu haksızlığa kayıtsız kalamıyor. Émile Zola, dönemin cumhurbaşkanına bir mektup yazıyor. Kitap yazılan bu mektuptan oluşuyor. Mektup, 13 Ocak 1898 Perşembe Günü L’Aurore gazetesinde yayımlanıyor. Mektubunda şöyle diyor Émile Zola: “Her şeyi söylemem de gerekmez, aransın, bulunacaktır.” Aslında asıl suçlunun, suçu örtbas etmeye çalışanların çok net belli olduğunu vurguluyor burada. Doğrunun peşine gitmek bir “tehlike” olarak görülürken, “Bu tehlikeye isteyerek atılıyorum.” da diyor aynı zamanda. Suçluyorum bir cömertlik, kendi türünün başyapıtı olarak kabul ediliyor. Ne var ki bu mektup yayınlandığında Zola’nın saygınlığından rahatsız olanlar sokaklara dökülüp “Yok olsun Zola!” diye haykırıp, mektubun bulunduğu gazeteleri yakıyorlar. Bir yandan da Zola’nın gerçek bir aydın olduğunu söyleyenler var. Fransa resmen ikiye bölünüyor. Bu bölünme “sağcı ya da solcu” değil, “Dreyfus yanlısı ya da Dreyfus karşıtı” şeklinde. Émile Zola, adalet uğruna ne kadar çaba gösterse de “Olay bitmiş gibi” görünüyor. İnsanlar “doğru” için ne kadar çabalasa da, her zaman bir “yanlış” çıkıyor ve adalet arayışı oluyor.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,896 okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 hours
Bir Emile ZOLA lazım
Yüzbaşı Dreyfus hikayesini herkes duymuştur. Haksız yere suçlanan sürgün edilen rütbeleri sökülen bir asker. Onun haksızlığa uğradığına İnan onun için mücadele eden bir yazar Emıle Zola... Son yıllarda o kadar çok haksızlık yapılıyor ki maalesef bir Emıle Zola çıkmıyor bu haksızlıkları dile getirecek...
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,896 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.