“Anavatanına yararlı işler yapmayı ihmal eden, öte yandan anavatanına ağır hasar vermemeye dikkat etmeyen, kendi çıkarlarını düşünen, ama şehrin çıkarlarına sırt çeviren bir yurttaş… asla benim dostum olamaz!”
114 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Dil bilgisi ve edebiyatın önemi
Okuma alışkanlığı kazanmaya devam ediyorum ve 7 günde 100 sayfalık ( daha önceki kitabım 150 sayfaydı ve 19 günde okumuştum ) okudum. Merak ediyordum bu kitabı . Şiir sanatı üzerine güzel bir çalışma olmuş . Benim bilgisizliğimle biraz anlamadığım ( kitapta açıklamalar kısmı var alt notlarda açıklamalara yönlendiriyor 85 . Sayfadan başlıyor ayrıca dizin kısmında bazı eski Yunanca sözcüklerin anlamları da yazıyor, ne yazık ki çok geç fark ettim ve bir anlamsızlık tufanının içinde kaldım kitabın ilk sayfalarında sunuş kısmını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum . ) çok yeri var . Kitapta baya bir eserin adı ve alıntısı geçiyor . Homeros'tan ilyada ve odysseia . Sophokles'den kral oidipus , elektra, aias, antigone . Aristophanes'den hippeis( atlılar ) ve daha bir çoğu. Genel manada pek anlamayıp okumaya devam etsem de biraz ufkum genişledi . Baht dönüşümünden , 5 sorunun 12 çözümünden , destan ile tragedya arasında ki farka vb bir cok konuyu gördüm . Tekrar okursam daha bilinçli bir şekilde okuyacağım bir kitap olur bu kitap .
Poetika
PoetikaAristoteles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,847 okunma
Reklam
Sofist ve Sokratik Paideia (Eğitim)
Özellikle geleneksel değerlere bağlı, daha yaşlı kuşaklardan olanlar başta olmak üzere yurttaşların yeni Sofist paideianın temsil ettiği kışkırtıcı potansiyel konusunda kuşku duymamalarına imkan yoktu. Bu görüş açısını etkili bir şekilde yansıtan Aristophanes'in Bulutlar adlı komedisinde Sokrates'in okulunda eğitim alan genç Pheidippides konu alınır. Pheidippidides'in bu eğitimden elde ettiği, babasının otoritesini reddetmek, hatta onu dövmek ve servetini har vurup harman savurmaktır. Aristophanes dedikoduların ve boş tartışmaların mekanı agorayı merkez alan ve sadece dili geliştirmeye dayanan bu yeni paideiaya tezat olarak, çocukların alçakgönüllü, güçlü ve geleneklerine sadık olmasını sağlayan ve Marathon'da Perslere karşı savaşan insanların eğitiminin temelinde yatan eski beden eğitimi-müzik temelli piadeiayı gösterir.
Sayfa 341 - Alfa Yayınları - çev. Leyla Tonguç Basmacı
Bu geceler hiç bitmeyecek mi? Gün ışığı hiç gelmeyecek mi?
Tarihte ilk noktalama işaretlerini M.Ö. 2. yüzyılda Bizanslı Aristophanes kullanmıştır. Nokta, virgül ve iki noktanın karşılığı bir işaret sistemi geliştirmişti.
(...) büyük çağın Yunanlıları da, çalışmayı hor görüyorlardı; yalnızca köleler çalışabilirdi; özgür insan, bedensel devinimlerden, zekâ oyunlarından başka şey bilmezdi. Bu, aynı zamanda, Aristoteles'ın, Phidias'ın ve Aristophanes'in üyesi oldukları bir ulusun içinde insanın dolaştığı, soluk alıp verdiği bir dönemdi; bu, çok geçmeden İskender'in fethedeceği Asya'nın göçebe sürülerini bir avuç yiğidin Marathon'da yenilgiye uğrattığı dönemdi. Eskiçağ Yunan filozofları, özgür insanı alçaltan çalışmayı aşağı görüyorlardı. Şairler, Tanrıların armağanı olan tembelliği övüyorlardı: O Melibae, Deus nobis hoec otia fecit. (Ey Melibas, Tanrı bu eğlenceyi bizim için yarattı.)
Reklam
Böylece felsefeci evlilikten, onu evliliğe götürebilecek şeylerden de kaçınır - en iyiye giden yolunda bir engel ve bela olarak evlilik. Şimdiye kadar hangi büyük filozof evlendi ki? Herakleitos, Platon, Descartes, Spinoza, Leibniz, Kant, Schopenhauer - evlenmediler: Üstelik evli olmaları düşünülemez bile! Evli filozof komediye aittir(Aristophanes'in Bulutlar komedyası), savım bu: Kuralı bozan bir Sokrates var - sinsi Sokrates, öyle görünüyor ki, acı mizahla yürüttü evliliğini, bu da savımı destekliyor. Her filozof, kendisine çocuğu olduğu söylendiğinde, Buddha'nın dediğini der: "Rahula doğdu bana, bir pranga vuruldu ayağıma." (Rahula, burada, "bir küçük şeytan" demek).
Platon, Şölen adlı yapıtında, Aristophanes'in bir konuşmasına dayanarak, insanın bir türünün dört kollu, dört ayaklı, iki başlı Androgynos adlı varlık olarak yaratıldığını ama bu mükemmel yaratığı kıskanan Zeus 'un onları ayırdığını, bu yüzden insanın ömrü boyunca hep öteki yarısını aradığını anlatıyormuş.
Sayfa 188
Dürüst hiç kimse kalmamış zaten, herkes olmuş menfaatinin kölesi.
Aristophanes:
“Sevgi dediğimiz şey yaradılışımızdaki bütünlüğü arzulamak, aramaktır. (…) Bizim soyumuz için mutluluğa ermenin çaresi, sevgiyi sonuca iletmek, bizi bütünleyen sevgiliyi bularak ilk yaradılışımıza dönmektir.”
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.