Bütün halk, herkes bilir ki aşk ile misk kokusu gizlenemez. Biçare aşıkın, aşkını gizlemesi mümkün mü?
Aziz Mahmut Hüdayi
Aziz Mahmut Hüdâyî'nin çiçek hikayesini de ilk defa ondan dinledigimi sanıyorum. Hani Hüdâyî derviş arkadaşlarıyla birlikte Bursa'da bir gün tenezzüh için kırlara çıkarlar. Döndüklerinde bütün dervişlerin ellerinde Üftadeye sunulmak üzere birer demet çiçek vardır.Hüdâyî ise şeyhinin huzuruna sapı kırılmış, soluk buruşmuş bir çiçekle çıkar ve Üftade'nin"Bize bu sapı kırık çiçeği mi layık gördün?" sorusuna şu cevabı verir: "Size ne sunsam azdır efendi hazretleri, fakat hangi çiçeğe elimi uzatsam Allah Allah diye zikrettiğini işiterek irkildim. Sadece bu sessizdi, ben de onu getirdim size. "
Sayfa 101 - Kapı Yayınları - 1. Basım 2024
Eğitim ve insan yetiştirmenin önemi
7 yaşında İstanbul'u almayı hedefleyen, 19 yaşında İstanbul'u alan, çağ açıp çağ kapayan büyük Türk sultanının arkasında Akşemsettin, molla Gürani, molla Hüsrev ve ebu'l vefa hazretleri gibi büyük rehberlerin bulunduğunu herkes bilmektedir. Osman Gazi'nin arkasında şeyh Edebali, Yavuz Sultan Selim Han'ın arkasında Ahmet ibni Kemal paşa hazretleri, Kanuni Sultan Süleyman'ın arkasında Yahya efendi, Sultan 1. Ahmet'in arkasında Aziz Mahmut Hüdayi hazretleri, Büyük iskender'in arkasında Aristo vardır.
Sayfa 14 - BkyKitabı okudu
Nasıl ki, Yunus Emre, Taptuk Emre hazretlerine teslim oldu, “Bizim Yunus” oldu.
Nasıl ki Mevlâna, Şemsi Tebrizi’ye teslim oldu, Mevlâna doğdu.
Nasıl ki Fatih Sultan Mehmet, Akşemseddin hazretlerine teslim oldu, İstanbul’un Fatih’i oldu.
Nasıl ki Selahaddin Eyyubi, Harrani hazretlerine teslim oldu, Filistin’in Fatihi oldu.
Nasıl ki Üftade hazretlerine teslim olan, Bursa kadısı (valisi) Mahmut, Aziz Mahmut Hüdayi hazretleri oldu, gönüller sultanı oldu. İşte öyle bir teslimiyet olmalı evlât.”
Sayfa 30Kitabı okudu
Aziz Mahmut Hüdayi, hocası Üfdade'ye çiçek verirken
Hocasının: "Ya Hüdayi herkes çiçek getirirken bu boynu bükük kuru çiçek nedir böyle?"
Demesine cevap: "Hocam, papatyalar o kadar güzel Allah'ı zikrediyorlar ki asla onları koparmaya kıyamadım.
Fakat bu çiçek boynunu bükmüş ve kurumaya yüz tutmuştu, Ben de sadece onu bulabildim"
Diyerek, gözyaşları içerisinde kalması gibi idi hayat...
Sus ey nefsim!
Merhabalar.
Kitaba başlarken ilk sayfada yalnızca şöyle bir Hadis-i Şerif yer alıyor :
" EN BÜYÜK CİHAT NEFSLE YAPILAN CİHATTIR."
Kitap nefs ile mücadeleyi Aziz Mahmut Hüdayi'nin hayatı üzerinden ele alıyor ve ilginçtir ki kitabın asıl anlatıcısı "NEFS".
İçerisinde kitabı okuyan bir karakterimiz de var . Onun perspektifinden kitabı beraber okuyor ve onunla beraber düşünüyor hissi uyandırıyor.
Nefsin çeşitli mertebelerini, isimlerini, ne olduklarını Aziz Mahmut Hüdayi'nin hayatının örnekleri üzerinden öğrenebiliyorsunuz.
Okuduğum süre boyunca fark ettim ki var olan nefsimle başa çıkma ya da en ufak bir şeyle bile mücadele edebilme kudretine sahip olduğum bilincine sarıldım. Zor ama imkansız olmadığını kendime yani nefsime kanıtladığım bir süreç olduğunu düşünüyorum. Bu kanıtlar da olağanüstü durumlar değildi, zaten günlük hayatımızda olan ve " normal " kabul ettiğimiz büyük veya küçük bir çok şeyi fark edip onlara dur demekle başlıyor zaten mücadele.
Dikkate alınarak okunursa insanı geliştirebilir ve dönüştürebilir bir kitap olduğunu aynı zamanda bazen bu sorgulamalar acıtsa da anlatımının akıcılığıyla keyifli ve sürükleyici olduğunu söyleyebilirim. Tavsiyemdir.
Fatih Duman 
Ene 'Sus Ey Nefsim'
