Sonsuz korkular öğretti bana bu kent, bir kalabalık, bir cadde tir tir titretti beni, ya da bir yüzde, kimi zaman gizlice izlenen bir düşünce
Sayfa 38
Yaşam, doğduğun yerden uzakta geçmelidir. Hem kazanır, hem tadını çıkarırsın ve sonunda da kırkında döndüğün zaman her şeyi değişmiş bulursun.
Sayfa 36
Reklam
Ah, ne kadar isterdim gizlenebilmeyi, beni gelip bulmasın diye özlemler: küçük bir çocuk olmak isterdim, gelecekteki kollarıma dayanmış.
Daha önce kaç yabancı kentte seslendi senin yalnız gecen benimkine?
Sayfa 56
Çok daha ağırdır yaşamak, her şeyin ağırlığından.
Sayfa 56
Zamanın harabeleri üstünde çiçek açmak…
Birbirlerine neredeyse geceden korkan çocuklar gibi sokuluyorlar. Oysa korkmuyorlar. Onlara düşman olan hiçbir şey yok: ne dün ne de yarın; çünkü zaman, çöküp gitmiş. Ve onlar, zamanın harabeleri üstünde çiçek açmaktalar.”
Sayfa 45
Reklam
Ve şimdi günlerdir at sırtındayız. Mevsim, sonbahar olmalı. En azından hüzünlü kadınların bizi bekledikleri yerlerde.
Sayfa 25
Büyük Gece
-ama bütün o ağlamaların nasıl teselli bulmaz dertlerden doğduğunu da biliyordum.
Sayfa 5
Sessizce yürüyoruz bir gece yamacında bir tepenin. İlerleyen loşluğunda ikindi vaktinin, beyazlar giyinmiş bir dev davranışı ağır, yüzü kavruk ve suskun bir dev. Bize bunca sessizliği öğretebilmek için çok yalnız kalmış olmalı atalarımızdan biri
Sayfa 35
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.