Osman Bey'in bıraktığı manevi miras
Vaktiyle Ertuğrul Bey'e, Selçuklu Sultanı Birinci Alâüddin Keykübad tarafından verilen toprak parçası, bin ilâ iki bin kilometrekare civarındaydı. Ertuğrul Gazi, 4 bin 800 kilometrekare civarına çıkardı. Osman Bey öldüğü zaman ise Osmanlı Beyliği'nin toprakları 16 bin kilometrekareyi bulmuştur. Kırk üç yıl süren amansız mücadele ancak bu kadarına kafi geldi. Ama fethettiği topraklar sıradan toprak parçaları değil, İznik, İzmit ve nihayet İstanbul fethinin işaret taşlarıydı. Her şey Osman Bey'in dehasında şekillendiği biçimde tatbik edilmişti. Önce civar temizlenmiş, düşmana gözdağı verilmiş, büyük uc beyleriyle ve bilhassa İlhanlılarla iyi geçinmeye dikkat edilerek hedefe ağır ağır yürünmüştü. Fetihler rastgele yapılmamıştı. Hepsi de asıl maksada hizmet ediyordu. Civarın temizlenmesinden sonra Mudanya ele geçirildi (1321). Böylece Osmanoğulları hem Marmara'ya çıkmış oldu; hem de Bursa, iskelesinden mahrum edilmek suretiyle düşmeye mahküm bir hâle getirildi. Bütün bunlar Osman Bey'in askeri ve siyasi dehasının nişanlarıdır. Faziletini ise duşmanları bile inkar edememiş, Osmanlılar hakkında çok kere peşin hükümlü olan Hammer bile, “Osmanlı İmparatorluğu Tarihi” isimli eserinde, “Fazileti teşkil eden manevi vasıfları olduğu inkar edilemez." demek zorunda kalmıştır.
İran'ı bilmeyen sözde İran uzmanları, yıllarca İran'ın ne kadar güçlü olduğunu anlatıp durdular. İran'ın son yıllarda ne kadar geliştiğinden, Sipahi Pasdaran adı verilen devrim muhafızlarının esrarengiz savaş kabiliyetinden vesaire söz ettiler. Oysa İran'ı övüp arşa çıkaran bu uzmanlar ne tek kelime Farsça bilir ne de
Reklam
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
176 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
öldükten sonra elbet millet gömüldüğüm çukurun üzerine bir taş daha diker
burada şu ana dek yazmış olduğum incelemeler arasındaki bu en uzun incelememi okuyan herkese şimdiden teşekkürler (ben olsam uzun demez okurdum. kendim yazdım diye demiyorum. valla. bak yemin ettim. lol.) okumuş olduğum bu kitap floridadaki ringling kolejinde mimarlık, sanat ve
Anıtkabir'in Ötesi Atatürk'ün Mezar Mimarisi Ulusal Benliğin İnşası ve Sürdürülmesi
Anıtkabir'in Ötesi Atatürk'ün Mezar Mimarisi Ulusal Benliğin İnşası ve SürdürülmesiChristopher S. Wilson · Koç Üniversitesi Yayınları · 01 okunma
Selçuklular Azerbaycan topraklarını Türkleştiriyor...
❝ Selçuklu Sultanı Melikşah'ın oğlu Muhammet Tapar, Gence'ye melik olarak gönderildi. Böylece bütün Azerbaycan toprakları Selçuklu İmparatorluğu'na tabi edildi. Selçukluların bütün Azerbaycan'a hakim olması Azerbaycan Türklüğü'nün oluşumuna önemli katkı sundu. Nitekim Selçuklu ordusuyla beraber batıya doğru hareket eden yüz binlerce Oğuz Türkü, kitleler halinde Azerbaycan'a yerleşti ve bölgenin demografisinin şekillenmesinde etkin rol oynadı. Dahası önceden bölgede yaşayan aynı dile ve etnik kökene sahip yerli Türkler ile hızlı bir şekilde karışan-kaynaşan Oğuzlar, bugünkü vahit Azerbaycan Türk halkının oluşmasını tamamladı. Selçuklular döneminde Azerbaycan askeri, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda büyük gelişim yaşadı. Kuvvetli Selçuklu yönetimi bölge ekonomisini ve ticaretini geliştirdi. Dışardan tehdit almayan şehirler daha güvenli oldu ve canlandı. Türkçe'nin sosyal hayatta geniş yayılması, kültür ve edebiyatı zenginleştirdi. Onlarca şair ve bilgin önemli eserler kaleme aldı. Ayrıca bölgede Türk-İslam sanatlarının muhteşem eserleri, saraylar, mescitler ve imaretler inşa edildi. ❞
Malazgirt Savaşı'nın Sonuçları
Malazgirt Savaşı'ndan sonra hepimizin bildiği üzere artık Anadolu toprakları Selçuklu fetihlerine daha elverişli hâle gelmiştir. Sultan Alparslan, Malazgirtte omuz omuza savaştığı beylerine Anadolu'da yerler ihdas etmiş, buraları kendilerine yurt yapma izni vermişti. Bu zaferle birlikte Avrupalılar Türklere hiç olmadığı kadar dikkat kesilmişti. Bundan böyle kendilerine ve dinlerine karşı en büyük düşman olarak gördükleri Türklere karşı daima silahlarını hazırlayacaklar, art arda gerçekleştirecekleri Haçlı Seferleri'nde Türkleri de hedef tahtasına koyacaklardı. Doğu Roma İmparatorluğu Türklerin gücünü ve hedeflerini artık çok iyi biliyordu ama iş işten geçmişti. Bundan sonra Anadolu'nun müdafaası adına kısa süreli savaşlar olacak, belli zamanlarda kurulan ittifaklardan sonra yeniden savaşlar olacak, ne var ki Anadolu'nun Türkler tarafından fethi kaçınılmaz bir şekilde gerçekleşecekti.
Reklam
UZLAR
Ruslar karşısında mağlup olan Oğuz boyları daha da aşağılara inerek Tuna boylarına kadar gelmiştir. İşte tam burada Doğu Roma İmparatorluğu ile karşılaşırlar. Doğu Romalılar (Bizans) onları Uz (Oğuz) diye adlandırmıştır. Balkanlara inen Oğuzlar, Peçeneklere karşı girdikleri mücadelelerden de büyük yara almış, neticede Roma ordusunda paralı askerlik yapmaya başlamışlardır.
Oğuz Yabgu Devleti'nden Doğan Selçuklu
Oğuz Yabgu Devleti çatısı altında Oğuzlar bir ve beraberken Selçuk Bey'in ayrılışıyla Oğuzların bir kısmı yola onunla devam etmiş, daha sonraları Selçuk Bey'in torunları Tuğrul ve Çağrı beyler ile Büyük Selçuklu Devleti'ni kurmuşlardı. Bu devlet daha sonra Anadolu'ya açılacak, Malazgirt'te Doğu Roma İmparatorluğu ile karşı karşıya gelecekti.
Bunları takiben Sultan Sancar'ın ölümü ise (22-29 Nisan 1157), bir asırdan fazla bir zaman Orta ve Yakın-Doğu'da düzen unsuru olan Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun resmen ve fiilen sona ermesi demektir. Oğuzlar ise, bir müddet sonra Horasan'dan Kirman'a göçe mecbur edilmişlerdir.
Sayfa 318Kitabı okudu
Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nu kuranlar Oğuzlar olduğu gibi, yıkanda Oğuzlar'dır.
257 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.