Zerdüşt altında birlikte durdukları ağaca baktı ve şöyle buyurdu:
"Bu ağaç, bu dağ başında pek yalnız duruyor; insanı ve hayvanı aşarak, büyüyüp yükselmiş.
Konuşmak isteyecek olsa, kendisini anlayacak kimseleri bulamazdı: Öylesine yükseklere uzamış.
Şimdi bekler de bekler. Neyi bekler ki? Barındığı yer pek yakındır bulutlar otağına: Herhalde ilk şimşektir beklediği?"
Zerdüşt bunu söyledikten sonra, delikanlı şiddetli bir el kol hareketiyle bağırdı: "Evet Zerdüşt, doğruyu söylersin. Yüksekleri istediğimde kendi batışımı istemiştim; ve sen, yolunu beklediğim şimşeksin! Sen bize görüleli beri benden geriye ne kaldı? Sana karşı duyduğum kıskançlıktır beni yıkan!" Böyle dedi delikanlı ve acı acı ağladı.