Avrupalı ve Amerikalı Müslüman dostlarım, hep rahmetli Ali Şeriati'nin Hac kitabından söz ederlerdi... Hac yolculuğumuz sırasında oğlumla beraber okumaya başladık....
Belki de zamanın başlangıcından beri insanın temel dramı, kendisine yetmediğini sandığı bir dünyanın içine yerleştirilmiş olması ve kabına sığamamasıdır.
Reklam
Her hålükārda insan ana vatanından kopmuş, dünya gurbetinde yalnız kalmış bir yolcu gibi, "iki kapılı bir handa, gündüz gece" gider...
insanlığın temel hastalığının, bulunduğu yer/ontolojik konum ile tatmin olamayıp ötesini arama olduğunu söyleyebilir miyiz? Bir başka deyişle, temel patolojimiz yanlış yerde, yanlış şeyi "istemek" ve buna bağlı olarak acı hissetmek midir?
Sabahınız mübarek, yeni gününüz aydınlık olsun, gönülleriniz nurla dolsun...
Reklam
"Ben özgürüm" diye dağda bayırda sırt çantası ile yürümek; hedonist, narsisist bir varoluş tarzını insana "özgürlük" diye yutturmak, sadece boşa zaman kaybıdır. Gerçek hürriyet ancak vermekle başlar.
"Kalbim daralıyor"
Anadolu'da depresyonu tarif etmek için daral derler, kalp bölgelerini işaret ederek "kalbim daralıyor" derler. Ama kim Beni anmaktan yüz çevirirse, bilsin ki, onun dar bir hayat alanı olacaktır... (M. Esed Meali, Taha Suresi:124)
"Hayatta cansız bir şey yoktur..."
Her şey O'na kendi diliyle hamd eder ama siz onların zikirlerini duymazsınız. (İsra, 44) Eşyaya hürmetsizliğin devasa boyutlara ulaştığı şu tüketim toplumunda, tükettiğimiz şeylerin de bir ruhu ve hayatı olduğu gerçeğini kavramak olağanüstü önem taşır.
Sırat-ı mustakim
Yol ancak üzerinde yürünmekle yol olur. Muhyiddin Arabi
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.