İstanbul fethedilip de Osmanlı tipi yerleşime geçildiği dönemlerden itibaren ilk Osmanlı hükümdarları yeni mahalleler kurulması için gayetle teşvikkår davranmışlardır. Fatih'in, vezirlerine ferman çıkartarak yeni mahalleler kurdurtması bunun en güzel örneğidir.
Bu tip yerleşimde mahalle, mahalleye camiyi (bu cami aynı zamanda bir külliyedir
Sayfa 37
Gülizarname
"Ey benim dağ çiçeğim sırılsıklam risâlem
Hangi ferman susturur titreyen dizlerimi"
Hakan İlhan Kurt
Dervişin duası
Allah'ım! Bana kapıma gelen yoksulları eli boş göndermememi emir buyurdun! Ben de senin kapında el açmış bekleyen bir dilenciyim. Bana fakirlere sahip çıkmamı ferman buyurdun. Ben de senin fakirinim, her halimle sana muhtacım.
Köleleri azat etmemi emrettin. Ben de senin kölenim, beni bu musibetlerden azat eyle.
Bana zulmedenleri affetmemi istedin.
Ben de nefsime zulmettim. O halde bana merhametinle muamelede bulun ve beni affet ne olur!
Sayfa 342Kitabı okuyor
Ezelden şâh-ı aşkın bende-i fermânıyız cânâ
Muhabbet mülkünün sultân-ı âli-şânıyız cânâ
*
Ezelden beri aşk sultanının ferman kuluyuz sevgili
Sevgi ülkesinin yüce şanlı sultanlarıyız sevgili
Bâki
Okurken kahroluyorsunuz...
Halkın büyük kısmı hükümetin emrine uyarak düşman işgallerine tevekkül içinde (kadere razı olarak) boyun eğmektedir. Yunanları kasabalarına davet edenler, Yunan askerleri yaklaşırken evlerini Yunan bayrakları ile donatanlar vardı.
"Hicaz, Bağdat gibi mukaddes (kutsal) yerler gittikten sonra gavur İzmir için milleti kırdırmak olur mu?" diyenler de görülüyordu. Bu uyuşukluk içinde büyük bir vatan sevgisi ile silaha sarılanlar oldu. Bunlara dağdaki eşkıya, asker kaçakları, hapishanelerden çıkarılanlar, maceracılar da katıldılar. "Ferman (emir, buyruk) padişahın, dağlar bizimdir" diyerek hükümet emirlerine uymayan bu insanları takdirle anmalıyız.
Ferman sürer seninle bu alemde husn ü ân,
Sensiz kalan gönül, kalan ömrünce yas taşır;
Destan değil, hikâye değil, senden ayrılan,
Ömrün bütün bedialarından uzaklaşır!
Sayfa 30Kitabı okuyor
gönül ferman dinlemiyorsa, gönlümün tercihini sevmek niye ayıptı?
Sayfa 277Kitabı okudu
Merhaba dostlar. Bugün sizlere 
Abdullah Küçükkaya 'nın kaleme aldığı sıcak anadolu insanın esintilerinin estiği 
Yamalı Yürekler kitabı ile geldim.
Sivas'ta geçen hikaye iyilerin ne olursa olsun iyi kaldıklarını kötülerin de asla değişmediğini sade ve akıcı bir dille anlatmış.
Ferman Bey köyün ağası sayılan vicdansız, acımasız, köylüye zulüm ve baskı