Birey üç,dört yaşlarında uyum gösterme düzenine katılır ve o andan sonra sürüyle olan ilişkisi hiç kesintiye uğramaz.Hatta kişiyi bekleyen son büyük toplumsal işinde,cenaze töreninde bile bu uyum düzenine sıkı bir bağlılık vardır.
Sevmek bir eylemdir edilgen bir duygu değil. Bir seyin «içinde olmaktır» bir seye «kapılmak» değil. En genel biçimiyle sevmenin etken yapisi, sevmenin almak değil öncelikle vermek olduğu biçiminde tanimlanabilir.
Haset,kıskançlık,hırs her çeşit açlık bunların tümü tutkudur.Sevme ise zorlama olmadan sadece özgür olduğunda yaşanabilen,insan gücünü somutlayan bir eylemdir.
“Hayata yönelik dürtü ne kadar engellenirse, yıkıma yönelik dürtü de o kadar güçlü olur; Yaşam ne kadar çok gerçekleşirse, yıkıcılığın gücü de o kadar az olur. Yıkıcılık yaşanmamış yaşamın sonucudur.”
Erich Fromm
Sevgi sevdiğimiz şeyin büyümesi ve
yaşaması için gösterdiğimiz etken ilgidir.Bu etken bulunmadığı yerde de sevgi yoktur.
Tanrı'nın ne olmadığını çok iyi bilse bile insan, yine de Tanrı'nın ne olduğunu bilemez... Bu nedenle hiçbir şeyin doyuramadığı insan kafası , her şeyin en iyisine ulaşmak için uğraşır.
Sayfa 94
