NOT: Tabii ki de spoiler var!
Bazı kitaplar vardır kitaplığınızda bekler durur. Sonra bir anda alırsınız elinize ve okursunuz. Kitabı bitirdiğinizde bütün bu bekleyişlerin doğru zamanı yakalamak için olduğunu anlarsınız. Lise yıllarından beri kitaplığımda bekler durur KUMRAL ADA MAVİ TUNA! Kitaplığıma nasıl geldiği konusunda bile bir
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Süreyya... Boğazdaki düğüm...
Devrim... Ömrün yalancı baharı...
Selen... Yarım bırakılan şiir...
Peki ya Müjgan? Bana bak kızım Müjgan, başlarım böyle aşkın ızdırabına da haa!
Çokça yutkunma, dolan gözler, sıkılan dişler... Bütün büyük şairlere rağmen eminim ben, aşk diye bir şey yok! Kanmak istediğimiz bir yanılsama var sadece. Yine de iyi ki var, çünkü mazoşizm bunu gerektirir. Yılın son kitabını seçerken biraz garantiye oynadım, çünkü patron mutlu son istiyordu. Ağzımın payıyla birlikte aldım istediğimi. ;) Yazarın yeni kitabı 2020'nin ortasında raflarda olacakmış, merakla bekliyorum. =)
Enver Paşa 8/9 Kasım 1918 gecesi İstanbul'dan kaçtıktan
sonra, karısı Naciye Sultan da 1920 başlarında İstanbul'dan ayrılmak zorunda kalıyor. Naciye Sultan, kendi anılarında bu olayı
şöyle anlatmaktadır der Şevket Süreyya Aydemir, “Enver Paşa”
kitabında (İstanbul'u işgal eden devletlerin temsilcilerinden
biri olan Fransız Generali Franchet
Enver Paşa 8/9 Kasım 1918 gecesi İstanbul'dan kaçtıktan
sonra, karısı Naciye Sultan da 1920 başlarında İstanbul'dan ayrılmak zorunda kalıyor. Naciye Sultan, kendi anılarında bu olayı
şöyle anlatmaktadır der Şevket Süreyya Aydemir, “Enver Paşa”
kitabında (İstanbul'u işgal ed en devletlerin temsilcilerinden
biri olan Fransız Generali Franchet