Benim düşüncelerim ve kitabın alıntılarla özeti ne?
Bana kalırsa kitap güzel, gayet anlaşılır ve net ama kitaptaki bilgilerin işe yarayıp yaramadığını milyoner olunca görebilirim. Bakalım zaman gösterecek.
Kitabın özeti (kesinlikle spoiler var):
Yazarın internet sitesi ne?
noahkagan.com
Yazarın YouTube kanalı ne?
youtube.com/@noahkagan?si=1...
Yazarın sahip olduğu
Türklerin o zamanki dini Şamanizm ise kadındaki "kutsal" güce dayanmaktaydı. Hukuksal açıdan kadın ile erkek tamamen eşitti. Erkek ancak tek bir kadınla evlenebilirdi. Ev ve çocuklar üzerinde, erkek ile kadın aynı hakka sahiptiler.
Yasa niteliğindeki "emirname "ler, hakan ve "hatun" tarafından, birlikte imzalanmadan uygulanamazdı. Delhi Türk Devleti'nde Raziye Sultan, Kirman'daki Kutluk Devleti'nde Türkan Hatun, tarihteki ilk kadın devlet başkanlarıydı.
Timurlenk'in 1404'te Semerkant'ta verdiği resmi bir ziyafete, erkeklerin yanı sıra kadınların da katıldıklarını, Kastilya Elçisi Klaviya anılarında yazıyor.
Eski Türk kadınında örtünme ve erkeklerden kaçma yoktu. Şerafettin Turan, Arap gezgini İbni Fadlan'ın, onuncu yüz yıldaki Türk kadınının yabancı erkeklerden bile kaçmadığını ve "bedeninin hiçbir yerini saklamadığını" görerek, hayretler içinde kaldığını aktarıyor. Aynı kaynağa dayanarak, Bulgar Türklerinde kadınlarla erkeklerin bir arada nehirde yıkandıklarından söz ediyor. Timurlenk'in 1404'te Semerkant'ta verdiği bir ziyafete, erkeklerin yanı sıra kadınların da katıldıklarını, Kastilya Elçisi Klaviya anılarında yazmışhr. Hatta 1860'larda oraları gezen Macar Türkolog A. Vambery, göçebe Türklerde kadınların erkeklerden kaçması gibi bir davranış olmadığını anlatmaktadır.
gitmiyom ben yarın ve hatta bu hafta okula falan hadi bakalım zaten ders olmaz ve ders kaydımı da kimse s.klemiyo ve onaylamıyo onaylayamıyo daha doğrusu birtakım yönetimsel ihmallerden dolayı, adamın bi alakası yok hoca napsın başta sorun var her yerde olduğu gibi
boş boşa 10 saat Avrupa-Asya kıtalar arası yolu çekemem. gitmiyom ben bu hafta, haftaya başlıcam.
Eski Türklerde kadının örtünmesi ve erkeklerden kaçması gibi bir gelenek yoktu. Bu ortam, İslam dininin kabul edilmesinden sonra da Orta Asya'da büyük ölçüde sürdü. Kastilya Elçisi Klaviya'nın anılarında 1404 yılında Timurlenk'in Semerkant'a verdiği şölene, erkeklerin yanında kadınların da katıldıklarını yazıyor. Aynı bölgeyi 1860'larda dolaşan Macar Türkolog Vambery de, göçebe Türklerde kadınların erkeklerden kaçması gibi bir adetin bulunmadığını aktarıyor.