12 Eylül Darbesi
"İhtilalin esas nedeni Yunanistan'da askeri darbe olmuştu. Yunanistan'ın, cuntanın iktidar olması yüzünden NATO'ya dönmesi imkansızdı. Dönebilmesi için Türkiye'nin vetosunun kaldırılması gerekiyordu. Türkiye'de en aptal bir sivil iktidar bile elindeki bu kozu ucuza vermezdi. Türkiye 12 Eylül Darbesi ile Yunanistan'ın NATO'ya dönmesine izin verdi. Türkiye aynı dönemeçte AET'ye katılabiliyordu. İhtilal sayesinde biz katılmamış olduk. Yani bundan daha büyük bir kazık olamaz. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en büyük ihanet Kenan Evren ihanetidir. Bugünkü Kürt Sorunu'nun başlangıcı da odur."
Sayfa 216Kitabı okudu
Ankara DDKO
Derneğin kuruluşundan bir yıl sonra, 26 Nisan 1970'te, der- neğin ilk genel kurulu yapıldı ve ikinci yönetim seçildi. Bu yö- netimde, İbrahim Güçlü Başkan, Fikret Şahin Sekreter, Zeki Kaya Sayman, İhsan Yavuztürk ve Sabri Çepik Üye, Hamit Kılınçaslan ve Hasan Acar Yedek Üye olarak görev aldılar. Salih Sıtkı, Nazif Şansal, Ümit Fırat ve Fadlı Kıran denetim; Mümtaz Kotan, Nusret Kılıçaslan, Hakkı Kılıç ve İrfan Özen Disiplin Kurulu'na seçildiler. N. Kılıçaslan, bu kurulun bir ka- rarını şöyle açıklıyor: "Bu dönemde DDKO üyesi olup da Dev-Genç'de aktif olarak çahşan ve DDKO'nun görüşlerine ters düşen; Kürt Sorunu'na bo- lücülük ve ırkçıhık anlayışı ile bakan bazı arkadaşlar yönetimce, ihraç istemiyle disiplin kuruluna verildiler. Disiplin kurulunda benim önerimle arkadaşları ihraç etmeden 'uzaklaştırma' cezası ile cezalandırmayı uygun gördük. Yönetimce disipline verilen Mustafa Karadağ, Mehmet Demir (sevgi ve rahmetle amyorum), Abdulah Öcalan ve Murtaza ... (Malatyah) ya birer yıl DDKO'dan uzaklaş tırma cezası verdik." 144
Sayfa 248 - İBV ( İsmail Beşikçi Vakfı)
Reklam
Gazi, unutulmaz nutuklarının sonuncusuyla kutlamalara imzasını attı. Konuşması kısaydı. Birkaç kelime içinde, Türkiye’nin yalnızca en gelişmiş ve uygar ülkelerin düzeyine gelmekle yetinmeyeceğine, hedef birliğine sahip olduğu ve pozitif bilimleri kendine rehber kabul ettiğinden, onları aşıp geçeceğine olan inancını ifade etti. Konuşma “Ne mutlu
Sayfa 560Kitabı okudu
Birinci Dünya Savaşı ve onu izleyen Türk İstiklal Savaşı, özellikle Anadolu’nun Kürt nüfuslu bölgesinde Nakşibendî şeyhlerinin Türkiye’nin düşmanlarına karşı yeni askerî faaliyetlerine şahit oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Büyük Millet Meclisi’nde buna göre diğer din adamlarıyla birlikte Servet Efendi (v. 1962) ve Hasan Fevzi Efendi (v. 1924) gibi Nakşibendî şeyhleri de vardı. Bunlar, elbette kuruluşuna yardımcı oldukları yeni düzenin kendilerine karşı duracağını beklemiyorlardı.
"Devlet arşivleri bunca yıl sonra halâ neden gizli tutuluyor? Neden açılmıyor? Şeyh said'le, dersim'le ilgili arşivler halâ yasak. Neden? devletin tepelediği şakilerse, devletin tepelediği eşkiyaysa arşivler milletten niçin gizleniyor ki? "
Sayfa 223 - EverestKitabı okudu
Başbakan Erdoğandan edindiğim bazı izlenimlerimi dört yıl sonra şöyle özetleyebilirim: Galiba büyükanıt paşanın gözünde askerî harekat daha çok kamuoyuna yönelik bir 'psikolojik harekattı' ama aynı zamanda hakiki bir manevra... Peki ya Şehitler? Yoksa yine 'söz konusu vatansa, gerisi teferruat mıydı?
Sayfa 216 - EverestKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.