Bu devletler için İslam, ilahi mesajın yorumunu yapacak olan dini personel ve bunların aracılığıyla da gücünü merkezi bir değer kaynağından alan sosyal kontrolü getiriyordu.6
Laikleşmenin kısır meseleleri üzerinde düşüncelerini yoğunlaştıran Türklerin kıvılcımlı bir tartışmayı ateşe dönüştürmek yerine, neden her şeye rağmen belli bir noktada anlaşamadan münakaşa ettiklerini anlayabilmek için hatırlamamız gereken husus, bu tartışmaların İslam'ın Türk toplumu içindeki yerinin ne olduğu üzerinde belirginleşmesine rağmen, İslam'ın kişilerin bakış açılarına ve perspektiflerine göre değişik manalar kazanmasıdır.
Reklam
Türk toplumun da insan ilişkileri eskiden beri oldukça sert ve merhametsizdir. Entellektüeller arasında ise, bu ilişkiler anlamsız, derinlikten yoksun , duygusal olmakla beraber derin şefkat duygusundan mahrum olagelmiştir.
Türkiye'deki olumsuz laiklik düşkünlüğü, din araştırmalarını önemli ölçüde fakirleştirdi; zira, bu yolla dini araştırmalar, psikolojik ihtiyaç, kültürel önem, alışılagelmiş davranış biçimi, sosyal değerler ve kısmen de olsa kurumsal ortam şeklindeki kendine has gerekli çerçevelerin dışına itilmişlerdir.
Modern Türkiye'de İslam'ın dirilişi, bir yönü şahsi düzeyde oluşturulmuş, bir parçası İslam tüm görkemini geri getirme teşebbüsü ile ilgili ve diğer bir cephesi de siyasi olan oldukça karmaşık bir oluşumdur.
Sosyal hareketliliğin, geleneksel çevrelerinden fırlatılıp atılan insanların güvensizliğini azaltmadığı, aksine artırdığı için Türkiye'de İslam'ın daha güçlü hale geldiği, herkesçe bilinen, fakat üzerinde durulmaya değer bir gerçektir
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.