102 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 29 hours
Spoiler İçerebilir Dolu dolu bir sayı olmuş ve konuları da genel olarak hayatın içinden, bizi bir şekilde etkileyen konular: Kürt Meselesi, 1915 Ermeni Meselesi, Şeyh Said İsyanı; Kafkas ve Kırım Halklarının Zorunlu Göçleri; Yanan Tarihi Yapılar, 14 Şubat Mitolojisi ve Zeus, Mimar Sinan Hakkındaki Bir Olay ve Avrupalının İnsanat Bahçesi
Ntv Tarih Sayı 49 (2013 Şubat)
Ntv Tarih Sayı 49 (2013 Şubat)NTV Tarih · NTV Yayınları · 20134 okunma
Pontus meselesi, 3 Şubat 1830 tarihinde imzalanan Londra Protokolü sonucunda; Yunanistan'ın bağımsızlığı ile sona eren "Megalo İdea"nın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 1844 yılında, Başbakan Kolettis, Yunan Parlamentosunda yaptığı bir konuşmasında Megalo İdea'yı şöyle tarif etmektedir: "Yunanistan Krallığı, Yunanistan değildir; sadece bir parçası, en küçük, en yoksul parçasıdır. Yunanlılar, sadece Krallık içinde oturanlar değildirler, aynı zamanda Yanya'da ya da Selanik'te, Serez'de ya da Edirne'de, İstanbul ya da Trabzon'da, Girit ya da Sisam Adası'nda, Yunan tarihine ya da YUnan ırkına bağlı başka yerlerde oturanlar da Yunanlıdır. Helenizmin iki büyük merkezi vardır: Krallığın başkenti Atina'dır. İstanbul büyük başkent, bütün Yunanlıların kenti, düşü, umududur."
Reklam
Türk ve Yunan Hükümetleri Arasında Nüfus Mübadelesi
Türk ve Yunan hükümetlerini mübadele konusuna yönelten sebepler nelerdir? Balkan Savaşları sonrasında özellikle İzmir ve Balıkesir sahillerinde yaşayan çok sayıda Rum, Yunanistan'a göç etmeye başlamıştı. Mudanya Antlaşması'nın imzalanmasından sonra Doğu Trakya ve Anadolu'dan bu göç artarak devam etmeye başladı. Pontus meselesi sonucunda özellikle Karadeniz'de yaşayan Türk ve Rum halk arasında derin bir düşmanlık başlamış, kapanması zor yaralar açılmıştı. Venizelos, Yunanistan'ı Türklerden arındırarak yalnız Yunanlılardan kurulu bir devlet haline getirmek istiyordu. Türk hükümeti de milli bir devlet kurarak azınlıklar sorunundan tamamen kurtulmayı düşünüyordu.
Pontus Meselesi
Pontus kelimesi bugünkü Yunancada "Karadenizli Ortodoks, Karadenizli kişi" anlamlarına gelmektedir. Bu bilgilerden Pontus kelimesinin etnik bir grubun değil de, bir coğrafi bölgenin adı olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Sinop'tan Kelkit Havzasına kadar uzanan bölgenin Pontus olduğu iddia edilmektedir. Bu bölge; Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Ordu, Sinop, Kastamonu, Gümüşhane, Bayburt, Tokat, Amasya ve Çorum'un tamamı, Sivas ve Erzincan'ın bir kısmını içine almaktadır.
Venizelos, 1920 yılının Kasım ayındaki Yunanistan genel seçimlerini kaybetmişti. Kral Konstantin, Yunanistan'a dönmüş ve iktidara Dimitris Gounaris etrafında toplanan Venizelos karşıtları gelmişlerdi. Yunanistan'da Venizelos'un iktidardan ayrılması İngiltere ve Fransa'da hoşnutlukla karşılanmadı. Zira Kral Konstantin, Yunanistan'ın Birinci Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri safında yer almasını engellemeye çalışmıştı. İngiliz ve Fransız devlet adamları Kral Konstantin'i Alman taraftarı olmakla suçluyorlardı. Bununla birlikte yeni hükümet iş başına gelir gelmez Venizelos'un "Küçük Asya projesi"ni devam ettirmişti. Buna Pontus devleti kurulması meselesi da dahildi.
Her ne kadar bu iki ülke arasında 1930'daki yakınlaşmadan içerik olarak farklı bir ilişki gelişmişse de 1999'dan sonra artık iki ülke birbirine en azından savaş tehditleri savurmayı bırakmışlardır. Bunun sebeplerinden bir tanesi de Yunanistan'ın Türk- Yunan sorunlarını Türkiye-AB sorunları haline dönüştürmeyi başarmasıdır. Ege sorunları ve Kıbrıs meselesi gibi Türk-Yunan ilişkilerindeki en önemli sorunlar bugün artık Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki sorunlar haline gelmişlerdir. Bununla birlikte, Yunanistan ve Rum-Yunan diasporasındaki bazı çevreler mevcut sorunlara bugün kendi icat ettikleri "Pontus Soykırımı"nın Türkiye tarafından tanınmasını ekleme çabası içerisine girmişlerdir.
Sayfa 13 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.