-insanlık denilen yaratıklar tarihi. Söylenmeyen her şeydir. Akıllarda uçuşan bütün kavramlardır. Dile getirilemeyen nefretten büyüğü yoktur. *Dile getirilemeyen aşk gibisi yoktur.
Duygusal ihmalin neden bu kadar göz ardı edildiğiyle ilgili mantıklı bir açıklama vardır: Çünkü o gizlenir. Eylemden ziyade, ihmal suçuyla ilgilidir; resmin kendisinden ziyade, aile resmindeki beyaz alandır. Genellikle çocuklukta ‘söylenmiş’ şeylerden ziyade, ‘söylenmeyen’, ‘gözlemlenmeyen’ ya da ‘hatırlanmayan’ şeylerdir.
Reklam
Hafiften gün ağarırken kalktım, kıyıdan kıyıdan köye doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım; kalbim uçuyordu. Bu kadar sevinci hayatımda pek seyrek tatmışımdır. Bu sevinç değil, yüksek, saçma ve hak edilmemiş bir keyifti. Yalnız hak edilmemiş değildi, aynı zamanda bütün haklılıklara da karşıttı. Bütün paramı yitirmiştim. İşçiler, hava yolu, vagonlar... Taşıma için küçük bir liman da yapmıştık, ama şimdi taşıyacağımız bir şey yoktu, elden gitmişti. Tam bu anda beklenmedik bir kurtuluş duyuyordum. Sanki, gereksinmenin sert ve aldatılması olanaksız kafatasının içinde, küçük bir köşede oynayan özgürlüğü bulmuş, onunla birlikte oynamaktaydım. Her işimiz ters gittiği zaman, ruhumuzun karşı koyuşu ve değeri olup olmadığını denememiz ne mutlu şeydir! İnsan; görünmez, sonsuz kuvveti olan bir düşmanın –buna bazıları Tanrı, bazıları da Şeytan der– bizi yıkmak için saldırdığını, fakat bizim ayakta durduğumuzu sanır. Böylece de, içten her yenişimde, dıştan yenilmiş olsak bile, gerçek insan, söylenmeyen bir gurur ve sevinç duyar; dış mutsuzluk, daha yüksek, daha güç bir mutluluk halini alır.
24. BölümKitabı okuyor
Değişir sezilecek kadar yavaşdan Değişir, istenen istenmeyen. O koruyan zor yalanlar silinir, Büyür kolay bir doğru, bilinen, söylenmeyen. Uyuyanlar uyanmış, ölüler dirilmiştir. Bir gecedir sana doğru senden.
Sayfa 24 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Roger Vaillant'ın "Kanun" isimli romanını okumuş muydunuz? İtalya'nın güneyinde oynanan bir oyunun adı Kanun. Kazanan, kaybeden hakkında bildiği bütün gerçekleri söylüyor. Bilinen ve söylenmeyen bütün sırlar ortaya çıkıyor. Bütün kasaba birbirinin gizlisini kapaklısını öğreniyor. O sakin görünen kasabanın, üstüne örtülmüş huzur örtüsünün altında ne ihanetler, ne yalanlar, ne fırtınalar yaşadığı ortaya çıkıyor. Bir el böyle bir oyun oynayalım mı? Açalım mı kâğıtlarımızı? Ya her şeyi biliyorsam hakkınızda? Ya görünmesinden en çok korktuğunuz yerinizi görüyorsam? Ya anlıyorsam sizi? Ya anlaşılmasını istediğiniz sınırların ötesine de ge çiyorsa anladıklarım? Korkmaz mısınız? Nasıl oynamak istiyorsunuz bu oyunu? Alay edenler kendileriyle de alay edildiğini, küçümseyenler kendilerinin de küçümsendiğini, suçlayanlar kendilerinin de suçlandığını öğrendiğinde ne yapacak? En aldırmaz duranlar, gizli gözyaşlarını gören birileri olduğunu anladığında ne olacak? Sizi anlamadıkları için mi üzülüyorsunuz? Ya sizi anlarlarsa? Ya söylemekten utandığınız kıskançlıklarınızı, içinizi kemiren aşağılık duygularınızı, başkalarının görmemesi için dualar ettiğiniz yetersizliklerini fark ediyorlarsa?
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
344 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Ha - Joon Chang, 1960 ve 1990 arası kapitalizmin altın çağından sonra, serbest piyasa ekonomisinin neden eskisi gibi işlemediğini ve 2008 ekonomik krizinin bu işlemeyişden nasıl pay aldığını anlatıyor. Kitabın ana fikri ; devlet ve özel sektör işbirliği ile girilen bütün ekonomik girdilerin daha sağlıklı sonuçlar doğuracağı yönünde. Piyasanın serbest olmadığını, devletlerin piyasanın üstünde yarı da olsa bir kontrollerinin olduğunu görüyoruz. Devletlerin içinde bulundukları zenginlikleri ekonomi parametreleri ağırlıklı anlatılıyor. Zenginlik sadece ekonomik parametrelerle ölçülmez tabi ki, bunun yanında sosyoekonomik ve kültürel öğeleri de argümanına eklemeyi unutmuyor yazar. Kısa çalışma saatlerinden, dünya devi markalar oluşturmaya kadar tarihsel örneklerle, piyasanın kamu özel işbirliği yoluyla nasıl daha çok geliştiğini de görüyoruz ayrıca.
Kapitalizm Hakkında Size Söylenmeyen 23 Şey
Kapitalizm Hakkında Size Söylenmeyen 23 ŞeyHa-Joon Chang · Say Yayınları · 2017109 okunma
Reklam
Kapitalizmin düzenlenmesinde kullanılabilecek çeşitli yollar vardır. Serbest piyasa kapitalizmi bu yollardan sadece biridir ve çok da iyi bir yol değildir. Son otuz yıl gösteriyor ki savunucularının söylediklerinin aksine serbest piyasa ekonomiyi yavaşlatıyor, eşitsizliği ve güvencesizliği arttırıyor ve (bazen daha büyük) mali krizlere daha sık neden oluyor.
Sayfa 319Kitabı okudu
Doğru zamanda ayrılmasını bilmeyen herkes kendi artık hayallerinin atıklarıyla, kendi dışkısıyla, yani kendi zehriyle zehirlenmiyor mu? Zamanında söylenmeyen elvedalarla, hakkıyla tutulmayan ve yeni yaşantılarla bastırılan yaslarla , üzerinden atlanıp da geçilmeyen çocukluk travmalarıyla velhasıl herkes kendi zehriyle zehirlenmiyor mu?
"Ama söylenmeyen şeyler yok mu sayılır?"
Sayfa 288
Kusuru kendisine söylenmeyen adam, ayıbını hüner sanır.Sadi Şirazi
Başkalarının yanlışlarını tespit, kendi doğrumuzun ifadesi olamaz. Bize düşen bilmektir, anlamaktır; bunlarsız taraf olmak değil. Aksi takdirde, başkalarının soru ve yanıtlarının kavgasını yapar dururuz. Öyle de yapıyoruz.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.