Nazım Hikmet Ran
Türk şiirinin romantik devrimcisi: Nazım Hikmet Ran Ressam Ayşe Celile Hanım ile Hikmet Bey'in oğlu olarak kimi kaynaklara göre 14 Ocak 1902'de Selanik'te doğan ve asıl adı Mehmet Nazım olan şair, ilkokulu Göztepe Taş Mektep'te okudu, ardından Mekteb-i Sultani'nin hazırlık sınıfına yazıldı. Ailesinin yaşadığı ekonomik
"Devlet'ten Millete" genellikle gazetenin başyazısı idi. Başlarda Galip ağabey (Galip Erdem) yazıyordu. İlk sayı yazısı da ona aittir. Her ne kadar Galip ağabeyin tembelliğinden şikâyet etsek te Devlet'e en çok yazı yazanlardan birisi idi. Hem başyazıyı yazardı. Hem kendi sütununda Mektupları yazardı. Galip ağabeyi iyi yazı
Reklam
·
Not rated
"Piraye'ye Mektuplar" - Nazım Hikmet "Piraye'ye Mektuplar," Nazım Hikmet'in edebi derinliği ve duygusal yoğunluğuyla dolu, hayatının en önemli dönemlerinden birine ışık tutan bir eser. Nazım Hikmet'in, sevgili eşi Piraye Hanım'a hapishanede yazdığı mektuplardan oluşan bu kitap, sadece bir aşkın değil,
Piraye'ye Mektuplar
Piraye'ye MektuplarNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20174,980 okunma
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Atsız'ın 1940'lardaki kalem kavgaları: 19351940 arasında Atsız dergi çıkaramamış, daha çok bazı kitaplarının hazırlığıyla ilgilenmiştir. 1937'de Bozkurtların Ölümü'nün ilk bölümünü yayımlamaya başlamış, 1939 yılına kadar da Şükrullah ve Müneccimbaşı tarihleriyle meşgul olmuştur. 1940 yılında Atsız'ın tekrar şiddetli bir
Abdullah Çatlı henüz doğmamıştı ancak niceleri, Millet Meclisine kadar uzanmış Türklük kavramlarının tartışıldığı yılları yaşıyordu: "Biz Türk'üz, Türkçü'yüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar, vicdan ve kültür meselesidir." diyen Başbakan Şükrü Saraçoğlu, Büyük Millet Meclisi'nde yapmış olduğu konuşmada, Atatürk zamanında mahkum edilen aşırı sol görüşlü kişilerin, İsmet İnönü devrinde tekrar vazifeye alınıp mevzularda itibar görmelerini ve bu durumdan Türk halkının değerinden yararlandığını vurgulamak üzere mevzu ettiğini belirtiyordu. Bunun üzerine Orhun Mecmuası'nın sahibi Nihal Atsız, "Başvekil Saraçoğlu Şükrü'ye açık mektuplar" dizisini, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu, halka duyurmak amacıyla kaleme aldığını söylüyordu.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
197 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.