1900 lü yılların başı ve Cumhuriyetin kuruluşuna kadar olan dönem matbuat hayatı anlatılıyor.Abdülhamid dönemi sansür ve jurnal anlatılıyor.Yazar ittihaçı olduğu için ittihat kurulmadan önceki faaliyetleri ve İktidara geldikten sonraki icraatları anlatılıyor.Yazarın titizlikle ve uzun süre çıkardığı Servet-i Fünun dergisinin serencamı anlatılıyor.Yazarın Tevfik Fikret vb.gibi mütefekkirlerle anıları da mevcut.İnsan keşke yazar Cumhuriyet dönemi anılarınıda yazsaydı demeden edemiyor
Matbuat HatıralarımAhmet İhsan Tokgöz · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201217 okunma
Atatürkçü Ziya Gökalp
Neyse ki Ziya Gökalp'ın tarihi kişiliğine hak ettiği ilgi ve saygıyı gösteren bilim adamı ve aydınlarımız da az değildi ve bunlardan biri de Kırımlı göçmen, tüccardan Osman Nuri Bey'in oğlu, dünya çapında ün yapmış tarihçimiz Profesör Doktor Halil lnalcık'tı (doğm. İstanbul, 1916). ilerlemiş yaşına karşın 1943 yılından
Sahnenin Dışındakiler, içinde geçtiği zaman ve mekan açısından oldukça kayda değer bir romandır, zira eserin adı bile, dönemin koşullarından kaynaklanır. Romanda anlatılan “güncel” olaylar 1920 – 21 yılları arasında İstanbul’da geçer. Bu yıllarda, Türkiye’deki en önemli şehrin Ankara olduğu rahatlıkla söylenebilir – çünkü İstanbul işgal
Beşir Ayvazoğlu'nun adını çok duymama karşın, yazdığı hiç bir kitabı okumamıştım. Bu art niyet ya da tarafgirlikten ziyade konularımızın farklılığından dolayı diyebilirim. Bu kitabı da tesadüf bir şekilde keşfettim. Arka kapak yazısında İstanbul'u anlatıyordu. Hızlı bir şekilde kitap sayfalarını karıştırıp satın aldım.
Bir yere bir işe aidiyet
Alışılmışın dışında bir Ahmet Ümit romanı. Yani kitap bu defa cinayetlerle başlamıyor. Bulmamız gereken bir katilde yok. Bütün katiller açık bir şekilde anlatılıyor. Müthiş bir tarihi bilgi harmanıyla dolu olan bu kitap; İttihat ve Terakki'nin son yirmi yılını, ana karakter Şehsuvar Sami ve onun imkansız aşkı Ester'e yazdığı mektuplar üzerinden anlatıyor. Kitaptan Abdülhamit'in polisiye hayranı olması, hatta Sherlock Holmes'un yazarını saraya davet etmiş olması, Tevfik Fikret ve Galatasaray Lisesi, Trablusgarp ve Balkan Savaşları, Selanik , Çöl Kaplanı diye anılan Fahreddin Paşa, Payitaht ( İstanbul ) ve o zamanki yönetimi hakkında muhteşem bilgilere sahip oluyorsunuz. Bir solukta biten kitaplardan değil ama bu kitabı asla kötü bir kitap yapmaz. Aksine size çok şey katacağının garantisini verir benim nezdimde. Eğer siz de tarihimize dair önemli bilgiler edinirken bir yandan da imkansız fakat yüreklerde bir sızı bırakacak kadar dokunaklı bir aşk hikayesi okumak istiyorsanız bu kitaba şans vermenizi öneririm.