"Aslında, insan hayatının uzunluğunu tahmin etme (hayvanların hayatının uzunluğundan söz etmeyeceğiz) yeteneğimiz yok, çünkü o hayatın asırlar kadar uzun olduğunu söyler söylemez bir gül yaprağının yere düşmesinden daha kısa sürdüğü hatırlatılıyor bize. Zavallı mankafalarımıza hem sırayla, kafanız karışacak ama, hem de ikisi birden aynı anda hükmeden iki güçten –kısalık ve süreklilikten– kâh fil ayaklı ilahın, kâh incecik kanatlı sineğin etkisine giriyordu"
"bir insan... olduğu gibi otuzuna varınca, düşünmeye ayırdığı zaman aşırı uzar; eyleme ayırdığı zaman ise aşırı kısalır."
Reklam
"basitçe “Zaman Geçti” (burada, ne kadar zaman geçtiği parantez içinde verilebilirdi) ve hiçbir şey olmadı diyerek de, aynı sonuca çok daha çabuk varılabileceğini ister istemez hissediyor insan. Ama ne yazık ki, hayvanları ve bitkileri şaşırtıcı bir dakiklikle canlandırıp solduran Zamanın, insan zihni üzerinde böyle basit bir etkisi yoktur. Üstelik insan zihni zamanın kütlesini tuhaf bir şekilde etkiler. Bir tek saat, insan ruhunun garip özüne yerleşir yerleşmez, saat cinsinden uzunluğunun elli ya da yüz katına kadar genişletilebilir; öte yandan, bir saat, zihnin kronometresinde tam olarak bir saniyeyle de temsil edilebilir. Saatin üzerindeki zamanla zihnin içindeki zaman arasındaki bu olağanüstü farklılık yeterince bilinmez, daha da kapsamlı araştırılmalıdır."
“Kadınlar korunmaya muhtaç bir varlık olmaktan çıktıklarında işte o zaman her şey olabilir.”
Sayfa 70 - Ren kitap yayınları
Bana da öyle geliyor ama bir V. Woolf hiçbir zaman olamam:(
1928 YILINDA Virginia Woolf, Vita Sackville-West'e yazdığı bir mektupta, romanın "kendisine, yazılamayacakmış gibi gelen" bir şey olduğunu anlatır... Herhangi bir yazı yazması gerektiğinde şöyle bir saat falan düşündükten sonra söylenecek bir dizi şey gelirmiş ya usuna, roman, hiç ulaşılamayacak bir "karşı yaka" gibi görünürmüş.
“Güneşin sıcağından korkma artık. Ne de öfkeli kışın gazabından. Gözyaşları ve keder; cesaret ve sabır; tümüyle dik duruşlu ve dirençli bir tavır.”
Reklam
"Bize pek çok tuhaf oyun oynayan, bizi denge gözetmeden çamurdan ve elmastan, gökkuşağından ve granitten yaratan, bunları, çoğu kez son derece uyumsuz bir şekilde –çünkü şairin yüzü kasap yüzü gibidir, kasabınki de şair yüzü– bir çerçeveye oturtan doğa; şaşırtmaktan ve gizemlerden hoşlanan doğa, öyle ki şimdi bile (1927’nin 1 Kasım’ında) neden üst kata çıktığımızı ya da neden yeniden aşağıya indiğimizi bilmiyoruz, günlük hareketlerimizin çoğu bir geminin bilinmedik bir denizden geçmesi gibi, direğin tepesindeki denizciler, dürbünlerini ufka doğrultarak “Kara var mı, yok mu?” diye sorarlar; bu soruya, eğer kâhinsek, “Var” diye yanıt verebiliriz; dürüstsek, “Yok” deriz; bu cümleyi belki de hantallaştıran uzunluğu yanında hesabını vereceği daha pek çok şey olan doğa, sadece içimizde pılı pırtı dolu eksiksiz bir yama bohçası oluşturarak –bir polisin pantolonundan bir parça Kraliçe Alexandra’nın gelinliğinin tülüyle dip dibedir– kendi görevini daha da karmaşıklaştırmakla kalmamış, bütün bu çeşitlerin tek bir iplikle hafifçe birbirine tutturulmasını da ayarlayarak bizim kafamızı daha da karıştırmıştır.Bellek bir terzi kadındır, hem de kaprisli bir terzi. Bellek iğnesini batırıp çıkarır, bir aşağı bir yukarı, bir oraya bir buraya. Biraz sonra ne geleceğini bilmeyiz ya da daha sonra ne olacağını."
sinnlos...
Kadınları korumaktan vazgeçmeniz lazım, onları farklı işler ve farklı uğraşlarla baş başa bırakın; izin verin ki asker olsunlar, denizci olsunlar, otomobil sürsünler, liman işçisi olsunlar... "Kadınlık korunmaya muhtaç bir varoluş olmaktan çıkınca her şey olabilir." Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir Oda
Virginia Woolf
Virginia Woolf
....Bir başka deyişle, iyi bir sigara yakıp pencere kenarındaki minderlere gömülünce hayat ne güzel geliyordu insana. Ödülleri ne tatlıydı; garez ve yakınma önemsizdi, dostluk ve kafa dengi bir çevre ne kadar da değerliydi...
Uçlarda yaşıyoruz
Kısa bir süre içinde yok olacak olan dünyanın güzelliğinin iki sivri ucu vardır, bu uçlardan biri kahkaha, biri ıstıraptır ve bu ikisi kalbi delik deşik ederler.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.