İsa, çarmıha götürülürken dönemin yargıcı Pontius Pilatus, İsa'nın zavallı haline bakıp "Ecce Homo" yani "İşte İnsan bu" demişti.
Yargıç haklı olabilir.
"Zavallılık varlık değil,bir varoluştur. Ama yine de gülebiliriz."
Başka bir olaydır savaş. Yaradılıştan bir savaşçıyım ben. Bir içgüdüdür bende saldırı. Düşman o l a b i l m e k – güçlü bir doğa gerektirir sanırım, her güçlü doğada bulunur bu özellik. Birçok direnç gerektirir bu güçlü doğa, ondandır bir direnç aradığı da: nasıl ayrılamazsa yetersizlikten öç ve hınç duyguları, öyle ayrılmaz güçten s a l d ı r g a n l ı k t u t k u s u da. Her güçlenme kendini etkin bir düşman aramakla açığa vurur – ya da bir sorun: çünkü savaşkan bir filozof sorunları da ikili bir dövüşe çağırır. Burada üstlenilen görev dirençlere egemen olmak değil genelde, tersine tüm gücünü, esnekliğini, silah kullanımındaki becerisini sergileyebileceği – d e n k düşmanlara üstün gelmektir… Düşman karşısında eşitlik – işte adil bir düellonun birinci koşulu. İnsan küçümsediği yerde savaşa g i r e m e z, öyleyse buyruğunun geçtiği yerde, başkalarını a ş a ğ ı l a d ı ğ ı yerde de savaşma yetkisi yoktur.
Bu kitap hakkında ne diyeceğimi ne yorum yapacağımı bilemiyorum. Bendeki etkisi dolu bir kafa ve karmaşık bir ruh oldu. Neye inanacağımı bilememek, neyin ne olduğunu nasıl olduğunu gerçeği bilememekten ötürü kitabı okuduktan sonra gerçeğini araştırdım. İnsanların çok çabuk manipüle olduğunu bir kez daha kanıtlamış. Yardımcı karakterlerden birinin kendini tanıttığı tek cümlede nefret ettim yaşadıklarını anlatmaya başlayınca katıldığım yerler oldu hak verdim sonra tekrar nefret ettim. Gerçeği okuduğum zaman ise aslında olmayan şeylere çok çabuk inanabildiğimi anladım. İnsan böyle; aslını astarını araştırmadan çok çabuk inanıyor çok çabuk nefret edip çok çabuk seviyor. İşte insan. ECCE HOMO!
ZiyanHakan Günday · Doğan Kitap · 20195,1bin okunma
Ecce Homo anlamını öğrenerek başlayalım
ayalım kitabımıza. (Latince: "İşte (bakın) İnsan") dövülmüş, bağlanmış ve dikenlerle taçlandırılmış İsa'yı öfkeli ve nefretli kalabalığa sunan Pontius Pilatus tarafından İsa'yı kastederek söylenmiş vurgulu cümle. Bu çarmıha gerilmeden kısa süre önce yaşanmıştır.
Nietzsche'nin eserleri din, ahlak, felsefe, bilim ve modern kültür üzerine eleştirilerdir.
Düşüncesinin temelini Apollon-Dionysos ikiliği, güç istenci, Tanrı'nın ölümü, üstinsan ve ebedî dönüş oluşturur
.
Friedrich Nietzsche , insanların bağlı oldukları ahlak ve değer yargılarının ussal bir dayanağı olmadığını savunur..
İnanılan bu mitlerin Yahudi-Hristiyan ve eski Yunan gelenekleriyle temellenmiş, yıkılmaya mahkum mitler olduğunu söyler. Bu mitleri yıkmaya halihazırda var olan değerlere saldırarak başlar
.Nietzsche geleceği temsil eder, gelenek karşıtlarının kutsalıdır. Ne nihilisttir, ne de irrasyonalist; aksine boş ve irrasyonel dünyanın habercisidir. Benzersiz bir kavrayış gücünün poetik yetiyle kaynaştığı yerde kendini dışavuran bir 'kâhin'. Onun felsefesine genel bir bakış, dehasını teslim etmeyi gerektirir...
Friedrich Nietzsche 'yle tanışma kitabım. Hemde felsefeye karşı önyargılarımı kırıp felseye giriş yapmama vesile olan bir kitap.
Öncelikle kitabın ismine değinecek olursak "Hz. İsa'nın çarmıha gerildiğinde vücudundan kanlar aktığını gören Pontius Pilatus'un " Ecce Homo" yani "işte insan" olarak kurduğu bir
Friedrich Nietzsche'nin yazdığı son kitap olup daha önce kaleme aldığı kendi kitapları hakkında detaylı açıklamalara yer verdiği için belki de ilk okunması gereken kitabı olmalıdır.
Kitabın adı "Ecce Homo" hakkında kısa bir bilgi paylaşmayı uygun görüyorum.
Hz. İsa döneminde O'nun Tanrının
Ecce Homo (Latince: "İşte (bakın) İnsan") dövülmüş, bağlanmış ve dikenlerle taçlandırılmış İsa'yı öfkeli ve nefretli kalabalığa sunan Pontius Pilatus tarafından İsa'yı kastederek söylenmiş vurgulu cümle. Bu çarmıha gerilmeden kısa süre önce yaşanmıştır.
Bu nedenle, Ecce Homo, İsa'yı dikenlerle taçlandırılmış bir şekilde gösteren her türlü sanat eserine de verilen tanım olmuştur.
Bu olayı konu alan birçok tablo yapılmıştır ve ecce homo sanatsal anlamda çok tanınmış bir konu olagelmiştir. Bunların ünlülerinin arasında Correggio ve Rembrandt'ın anı resmeden tabloları da vardır.
Nietzsche tanımayanlar için okunması gereken ilk kitap diye düşünüyorum. Kitabın ilk kısmından kendinden bahsediyor. Esinlendiği müzikler sevdiği şehirden,arkadaşlarında ve daha bir çok şeyden. Kitabın araştırmaya sevk eder bir yapısı da var. Kitabın ilk bölümleri şöyledir: Neden böyle bilgeyim? neden böyle akıllıyım?
Neden böyle iyi
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar.
_Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım.
_Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini