İbrâhim Efendi'yi, pek seven de yoktu. Evvelce konağına olan akını bu çatı altına çeken iki mühim kuvvet vardı: Mevkii ve parası. Şimdi ise mevki diye bir şey kalmamıştı. Servetine gelince, onun da âkibeti meçhuldu.
Sayfa 246 - İstanbul Fetih Cemiyeti 1982 BaskısıKitabı okuyor
Demek ki muayyen bir olgunluk seviyesine varmamış kütleler, siyaset hokkabazlarının açtıkları kampanyalara aldanarak, beyazı siyah, siyahı beyaz kabul edecek bir gaflete düşebiliyorlardı.
Sayfa 244 - İstanbul Fetih Cemiyeti 1982 BaskısıKitabı okuyor
Onun ruh yapısının hâkim terkibinde, beşerî ve küçük hesaplara hemen de hiç yer verilmemişti. O yalnız sevmesini bilir, fakat muhabbetini her hangi bir menfaatle gölgeleyip kirletmezdi.
Sayfa 239 - İstanbul Fetih Cemiyeti 1982 BaskısıKitabı okuyor