Memleket, müşkül ve karanlık günlere doğru baş aşağı gitmekte iken, henüz zehir, cemiyet safları arasına yayılıp hayatın düzenini tamâmiyle bozmamış, rengini rayihâsını kirletmemişti. Onun için de halk, devlet ve idare cihazının tutulduğu buhranların, günün birinde yukardan aşağı kayıp kendini de ezeceğini pek düşünemiyor daha doğrusu düşünmek istemiyor, yaklaşan tehlikenin ayak seslerine kulaklarını tıkayarak alışageldiği hayatı yaşıyor ve bir daha gelmemek üzere gidecek son huzurlu günlerinin tadını sürmekte devam ediyordu.
Sayfa 271 - İstanbul Fetih Cemiyeti 1982 BaskısıKitabı okudu
İktisadî ve mâlî krizler karşısında yaşama şartları yavaş yavaş güçleşip pahalanırken, ucuzlayan, yalnız insan hayâtı idi.
Sayfa 270 - İstanbul Fetih Cemiyeti 1982 BaskısıKitabı okudu
Bir muhatab bulup içini dökmenin de ayrı bir tesellisi, ferahlatıcı bir tarafı vardı.
Sayfa 256 - İstanbul Fetih Cemiyeti 1982 BaskısıKitabı okudu
Efendi, Efendi.. bir hırsızı, bir caniyi yakalayıp mahkûm etmek kolaydır. Fakat göğsünü gere gere gezen bir kahramanı zincire vurabilmek için, onu behemehal gurûrundan haysiyetinden yaralamak, yalanlar ve iftiralarla gözden düşürmek, bilhassa kendine olan emniyetini elinden almak lazımdır.
İşte yeni iktidara nüfuz etmiş gizli cereyanların da, bütün yerli ve milli değerlere hücumları bu esasa dayanır. Bakın görün, gün olacak elimizde kalan değerlerimizden utanır hale geleceğiz ve hepsini bir bir fırlatıp atacağız.
Sayfa 253 - İstanbul Fetih Cemiyeti 1982 BaskısıKitabı okudu
Biz rahat döşeğimizde uyur, zevkimizde safamızda yan gelip keyif ederken, onlar (siyonistler) inkırazını planladıkları memlekette iktisadi ve máli krizler yaratarak cemiyet nizamlarını alt üst ederek, san'at ve kültür içine sızıp kütlelerin ahlâkını bozarak ve bütün bunları da inkılâpçılık kisvesi altında gerçekleştirerek yaparlar. İşte bizde de öyle oldu.
Sayfa 253 - İstanbul Fetih Cemiyeti 1982 BaskısıKitabı okudu
Beşeriyeti bir kabús gibi sarmış olan siyonizm, önüne durmak isteyen her çeşit meşru kuvveti, her çeşit gayri meşru silaha müracaat ederek devirir. Bilhassa kütle'eri perçinleyici bir ana kuvvet olan imân ile, milli değerleri ezmek, temel prensibidir. Maalesef bu arada, bizim gibi teşkilatsız, hatta başsız olan hamiyetli vatan evladları ise, şuurlu memleket aşkımız ve îmân kaynaklarımızdan dolayı, suçlu ve geri kimseler olarak umumi efkára takdim ediliriz.
Sayfa 252 - İstanbul Fetih Cemiyeti 1982 BaskısıKitabı okudu