İnsanoğlu umûmiyetle, güzel amelleri dâimâ geriye atar. Yâni, <<sonra işlerim. Nasıl olsa daha ömrüm çok!>> gibi kuruntularla, ölümden sonra kendisine faydalı olacak sâlih amelleri bir an önce ve ömrü boyunca işlemeyi ihmâl eder.
Hasan (R. A), Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem'den rivayet eder:
Allah'ın Resulü buyurdular:
_Ölümün mümine verdiği sıkıntı ve acının şiddeti, üçyüz kılıç darbesi kadardır.
Dört şey vardır ki kimde bulunursa ona dünyanın da ahiretin de saadeti verilmiş olur. Bunlar:
1) Allah’ı zikreden bir dil.
2) Allah’a şükreden bir kalp.
3) Sabırlı - tahammüllü bir beden.
4) Saliha bir zevcedir.
Hz. Muhammed (s.a.s)
Kuru bir imanı olmak imansızlıktan iyidir. Fakat kâfi değildir. Bir Müslüman, içindeki imanın meyvesini dışında göstermeli, Allah’ın ve Resul’ünün tarif buyurdukları müslümanın vasıflarını mutlaka kendisinde göstermelidir.