belki de küçük kalbimdekileri sessizlikte saklamaya gücüm yoktur benim bırak şarkım söylesin sırrımı bırak gizlediğimi ortaya dökeyim kayıp bir güneş misali hatırlıyorum onu aşkımı düşünüyorum geçmişte kalsa da ağlıyorum kandan boğulmuş o kalp için "bu şiir... acıdan başka ne verdi sevgilim bana"
Günün birinde Parapine, o zamanlar hâlâ konuşuyordu, sofradayken ona Etik’ten yoksun olduğunu söyleyivermişti dobra dobra. İlk ağızda Baryton bu lafa gücenmişti. Sonra da her şey yoluna girmişti. Bu kadarcık şey için de küsülmez ya. Baryton benim seyahat serüvenlerimi dinlerken yalnızca romanesk bir heyecan yaşamakla kalmıyor, aynı zamanda kendini tasarruf yapmış da sayıyordu. “Siz oraları, o memleketleri o kadar güzel tasvir ediyorsunuz ki, Ferdinand, bir kez sizi dinledikten sonra, insanın artık ta oralara kadar gitmesine gerek kalmıyor!” Bana yöneltmeyi düşünebileceği en güzel iltifat buydu. Onun bu Tımarhanesine yalnızca gözetimi kolay delileri kabul ediyorduk, asla çok saldırgan ve belirgin olarak katil ruhlu olanları değil. O Tımarhane katiyen öyle çok sıkıcı bir yer değildi. Az sayıda parmaklık, yalnızca bir iki hücre. Hatta o yapı içindeki en endişe verici vaka belki de bizzat küçük Aimée’ydi, onun öz kızı. Hastalardan biri olarak görülmüyordu bu çocukcağız, ancak bu ortam onun ruhuna işlemişti.
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hiç böyle sonu olduğunu bilmiyordum. Ertelemiştim sürekli bugüne nasip oldu . Kitap geçmişte ve günümüzde hala eskisi kadar çok olmasa da (benim bildiğim kadarıyla) zorla evliliği gayet güzel şekilde eleştirmiş. Küçük kızları evden dışarı çıkarmadıklarını ve onlara göre yaşı gelen!! kızları rahat etmeleri adı altında babası yaşındaki zengin
Taaşşuk-ı Talat Ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat Ve FitnatŞemseddin Sami · İş Bankası Kültür Yayınları · 029,2bin okunma
Kendi hesabıma bu uyuklama arzusu hakkımı geceye saklamayı yeğledim. Gündüzden artakalan korkular çoğu kez uykuyu uzaklaştırır, bu durumda, küçük bir ahret mutluğu depolama şansı varken, bunu hazır yapabiliyorken, onu fuzuli ön şekerlemelere harcamak için bayağı salak olmak gerek. Her şey gece için! Benim sloganım bu! Uyku durak yok geceyi düşünmek gerek.
❝Sen iyiliğin mahsulüsün bebeğim Gelmiş geçmiş tüm nefretleri unut. Bak küçük kardeşine tanı adı "İnsanlık" Göğsündeki kalp beşiğinde şefkatle uyut. Sevgiyle büyüt de ki o benim emeğim Öğün atlamadan yedir ona bolca umut. Bu sözlerim tam senin "Kavganlık" İşte sana kalemden kelamdan barut. Ha bir de zulüm iri gövdesiyle yaşıyorsa hâlâ kızım Boyun eğme deme sakın alınyazım Cellat ipinde kurumasın gülümseyişin Vicdanları öperek uyandırsın seslenişin Karanfil ekmeyi ihmal etme namlulara Çare ol şifa ol gözleri nemlilere Kulak kesil merhametin senfonisine ve kalk dansa Kuşları sev lakin bırak uçsunlar gökyüzü onlara vatansa Çiçekleri kokla ama koparma olur mu canım ? Çünki seni de koparsalar benden, toprak ana gibi titrer kanım... Buseler konduruyorum ve gülüyor o senin memleket kokulu çehre Ve hayalini her kurduğumda dönüyor ümitler yeniden şu şehre...❞ ▪︎Doğmamış Kızıma 2 | Hüseyin Arlı
768 syf.
9/10 puan verdi
Özgürlüğümüze...
Uzun zamandır okumak isteyip dramın ağırlıklı olması sebebiyle çekindiğim bir kitaptı. Şükür ki bu kitabın da incelemesini yazdığım bir gün geldi çatdı. Kendi düşüncemi söylemek gerekirse, beğendim her şeye rağmen. Benim için dram gerçekten çoktu. Yazım dili bence çok akıcıydı, çok da güzeldi, ama bazen dram sahneleri o kadar çokdu ki,
Beyaz Leke
Beyaz LekeAslı Arslan · İndigo Kitap · 2024511 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.