Aynı durum, İsrail'in bizatihi ismi için de söz konusu. Kur'ân-ı Kerîm'in açık ayetlerine göre, "İsrail" kelimesi Hz. Yakub'un lakabıdır. İsrailoğulları, "Yakub'un çocukları" anlamına gelen bir tamlamadır. Bugün zulüm, işgal ve katliamla eşdeğer olarak görülen "İsrail" kelimesi de, Siyonistlerin işgali altındaki bir başka kavramımızdır. İslâm'ın en büyük peygamberlerinden biri olan Hz. Yakub'un adı, zihinlerimizde bambaşka bir şeye dönüştüyse, şöyle bir durup irkilsek yeridir. "Kahrolsun İsrail!" derken, hiç öyle bir şey kastetmesek de, aslında bir peygamberin ismini telaffuz ediyor oluşumuz ve bize söyletilen şey üzerine derin derin düşünmeliyiz.
olur.Örneğin, bir insanın yılandan ya da karanlıktan korkması için yilanla karşı laşmiş ya da karanlıkta kalmış olması gerekmez. Yilandan ya da karanliktan korkma eğilimleri, atalarımızın kuşaklar boyu süre gelmiş yaşantıları sonucu bize aktarılmış ve beyin dokumuza iş lenmiştir. Bir başka deyişle, kolektif bilinçdışının evrimi, tarih boyunca insan bedeninin geçirmiş olduğu evrimle özdeş bir bi çimde açıklanabilir. Zihin işlevlerinin organı beyin olduğuna göre, irksal bilinçdışının oluşumu da beynin evrimine doğrudan bağlıdır.
#RichardBach
#MartıJonathon
#EpsilonYayınları
“Dünyada en zor şey neden bir kuşu özgür olduğuna ikna etmektir?” Biraz çabayla istediğini yapabilecekken neden yerinde saymayı, olduğu halini kabullenirki bir varlık.
“Gözünle gördüklerine sakın inanma. Görünenlerin hepsi sınırlıdır. Anlayarak bakmaya, bildiklerinin ötesine geçmeye çalış. O
Öylesi bir demde bir yandan Cebrail tüm âlemlerin Resûlullah hürmetine yaratıldığını söylerken, Azrail onun oğullarını birer birer çekip almıştı yeryüzünden.
Mal ve evlatla kibirlenen müşrikler, "Bu ne menem seçilmişlik! Kendi oğulların birer birer ölüp gitti. İlahına yalvar da onları elinden almasın," diyorlardı. Öyle ya! Evladını bile kurtaramamış biri nasıl kurtaracaktı Mekkelileri? Onlar kendilerine ölümsüzlük vaad edilmesini isteyen ve Hesap Günü'nden dehşetle kaçan insanlardı. Onlara göre oğul, neslin yürümesi ve ismin yaşatılması demekti. Herkeste olan bu nimetten bile yoksun birine mi iman edeceklerdi? İçlerinden birkaçı, "Senin soyun güdük kaldı. Sen ebtersin! İzin yeryüzünden silineceği için bize hınç dolusun!" demeye bile başlamışlardı.
Merhaba arkadaşlar. Hepimize günaydınlar, mutlu bir gün dilerim. Öncelikle İstanbul'umuzun kurtuluşunu can-ı gönülden kutluyor, atamız Fatih Sultan Mehmet ve onun kahraman silah arkadaşlarını saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. Daha sonra Rafah başta olmak üzere masum sivilleri, kadınları ve çocukları, yemek yemekte zorlanan yaşlıları, kundağı
Uzayın Şekli Nasıldır?
Genişleyen evrenin şekli nasıldır? Evrenin şekli hakkında yorum yaparken hangi parametreleri göz önünde bulundurmalıyız? Bu küçük yazının konusu bu olacak. Elimden geldiğince anlaşılır olmak istiyorum.
Evrenin şekli hakkında yorum yapabilmemiz için öncelikle bilmemiz gereken şey, boşluk olarak düşündüğümüz evrenin içindeki kütle
Kültürümüzün düşünme tarzına göre birtakım nesnelere ve canlılara sahip olmak bize güvenlik getirmektedir. Ama bu düşünceden doğan sayısız yapay gereksinim, bizi gerçekte gitgide kendimizden uzaklaştırmaktadır.