Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
56 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Şu kadarcık metnin bu kadar çok şey söylüyor olması, derdini bu kadar iyi anlatabilmiş olması ve insanın ciğerine işlemesi ne muhteşem bir şey ya. Diline, derdine, baktığı ve durduğu yerlere, bayıldım. Bu Kafka’nın Babaya Mektup’u ve Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam gibi bir iç döküş. Zamanında diyemediklerini, tuttuğu hıçkırıkları, kendi
Babamı Kim Öldürdü
Babamı Kim ÖldürdüÉdouard Louis · Can Yayınları · 20201,372 okunma
Anahtarım yanımda dahi olsa evime geldiğimde zile basarım. Babam geldi sesini kapının dışından bile duysa mutlu oluyor insan.
Reklam
Yatakta sigara mı içilir... Pes!!
"Jean Thevenot'nun gözlemlerine göre, başka bir yangın sebebi de Türklerin çokça kullandığı tütündür. Thevenot'nun dediğine göre, Türkler yatakta dahi tütün içerler. Uyuya kalınca söndürmeyi unuttukları sigaralar, oraya buraya düşüp, rahatlıkla bir yangına yol açabilir. Çok yerinde bir gözlem çünkü bir keresinde babam da aynen bu şekilde evi yakıyordu.."
İnsanoğlu Aldandı.
• Cehennemi hesaba katmayan dindar aldandı! • Cennetteki yerini hazır bilen herkes aldandIı! • Ölüm yokmuş gibi yaşayan dünyaperest aldandı! • Ameline güvenen âbid aldandı!
Amentü
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır
Sayfa 177 - TİYOKitabı okudu
Alfabe
-İsmet Özel'in Amentüsüne meyan kökü basarak- Bazı insan Ceviz adamdır derdi babam Bu sözün ne denli küfür olduğunu hala bilmiyorum Ama bir bahar akşamı Kalbimden kesince duvağı Dilimi kemiğinden daha gür bir küfür kavradı Aktı gitti bir incinmişlikten Akıp gitti ademden serüven Şarap görmemiş bir mahzen Aşk diye kendinden
Reklam
309 syf.
10/10 puan verdi
"Ama neden konuşmuyor?" -Euripides, Alkestis Başarılı ressam Alicia Berenson işinde başarılıydı ve oldukça da mutlu bir evliliği vardı. Ta ki o uğursuz gün gelene kadar: 25 Ağustos. Alicia Berenson, otuz üç yaşındayken, kocasını suratına beş kez ateş ederek öldürdü ve hemen sonrasında ölüm sessizliğini korudu. Bir daha asla tek bir kelime dahi etmedi. Adli psikoterapist olan Theo Faber ise hiçbir meslektaşının başaramadığını başarıp Alicia ile tekrardan iletişim kurmak istiyordu. Ama Alicia konuşursa, hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmayacaktı. "Şimdi Alkestis'in Alicia'ya dokunduğunu anlıyordum. Admetus Alkentis'i nasıl ölüme gönderdiyse Vernon Rose da kızını ölüme göndermişti. Admetus, Alkentis'i bir şekilde seviyor olmalıydı ama Vernon Rose'da hiç sevgi yoktu. Sadece nefret vardı. Onun yaptığı şey, psikolojik bir çocuk katliydi ve Alicia bunu biliyordu." "Beni öldürdü," demişti. "Babam az önce beni öldürdü." "Sessiz kaldım. Nasıl konuşabilirdim? Gabriel beni ölüme mahkûm etmişti." "Ölüler konuşmaz" Kitap psikolojik gerilim tarzında, oldukça başarılı. Dil akıcı ve hikaye insanı içine çekiyor. Kitap bittikten sonra "Ben ne okudum böyle ya?" diye bir sorguladım. Tavsiye ederim
Sessiz Hasta
Sessiz HastaAlex Michaelides · Domingo Yayınevi · 20234,512 okunma
Abdullah Çatlı güçlü bir yapıya sahipti. Şayet zorlandığı an olduysa dahi bunu sadece birkaç cümleyle eşiyle paylaşırdı. Çatlı gözlerini kısmış, dişlerini çenesine sıkıca kenetlemişti: "Pislik boğazıma kadar dayandı. Bilirsin bir şeyin karşılığını beklediğim için bu yola baş koymadım. Bunu önce Allah (C.C) sonra da beni tanıyanlar iyi bilir. Ancak Meral dışarıda olduğundan daha çok pislik dönüyor burada. Bir tanıdığın ya yerel ya da yabancı servislerin muhbiri çıkıyor, arkamdan rapor hazırlayıp ayağımı kaydırmak için midemi bulandıran senaryolar yazılıyor. Bütün bunlar benden çekinmelerinden kaynaklanıyor. Maddi durumumuz ortada olmasına rağmen bilmem ne trafiğini organize ettiğimi dahi söylettiler. Benim için önce manevi sicilim geldiğini bildikleri halde kuralları çiğnediler. Sabrım tükendi ve çok düşündüm. Buradan ister bormal şartlar altında çıkayım ister... Hesabını alacaklarımın listesi kabardı. Şunu iyi bil beni değil sabrımı ve iyi niyetimi tükettiler."
Sayfa 357Kitabı okudu
Babam, ismi Léon olan bir rahibin O'nu sık sık ziyarete gelip ruhsal çöküntüye itmeye çalıştığını ve bununla birlikte kendisine birinci sınıf işkenceler yapıldığını söylüyordu. Babamın sözde uyuşturucudan dolayı mahkumiyeti vardı ama o diğer benzeri suçlular gibi dört kişilik odalarda değil, tek kişilik hücrede kalıyordu. Üstelik bir DSP'li olarak. Yani özel ve tehlikeli mahkumlar bölümünde. Tabii bu durumda işlerini kolaylaştırıyor, Çatlı her an rahatsız ediliyordu. Onlar için babam uyuşturucudan hüküm giyen Hasan Kurtoğlu değil, kendi ülkelerinde ASALA'ya karşı hem aktif militan, hem de teşkilatın lideri olarak mücadele vermiş Abdullah çatlı idi. Babamı mektupları sansüre uğruyor, havalandırmaya dahi uzun bir müddet çıkarılmıyor, canavarca muamelerle tabi tutuluyordu.
Sayfa 343Kitabı okudu
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.