Jack London’ın ilk okuduğum "Yıldız Gezgini" adlı eserini arkadaşımın önerisiyle okuma kararı almıştım. Bundan önce Martin Eden adlı eserini aldım ancak 2 kez yarım bırakmıştım. Yazarın tarzını genel anlamda kendime yakın bulamıyordum. Ancak arkadaşım sayesinde tanışmış ve bu harika eseri okuma şansına sahip olmuştum. Dolayısıyla bu
Kan falıma baktırdım bir vakte kadar ölüm görünüyor
Ve deli gömleği gibi duruyor yüzüm kafatasımda
Hiç tanığım olmuyor hiç yaşadıkça
Ve içimdeki dava düşüyor sen içeri girerken
Ben dışarı çıkarken, anla, bambaşka bir inziva
Siz sanıyorsunuz ki bu tımarhanede ki herkes deli.
Tımarhane... Yani sizin dilinizde insanların tımar edildiği yer.
Mikroplar gibi, sanıyorsunuz ki siz akıllısınız buradakiler deli
Değil mi?
Yanlış efendim.
Tımarhane dediğiniz yer, dışardakiler kendi akıllı sansın diye içeri tıkılmış insanlarla dolu bir yerdir.
"Gerçek bilgelik deliliktir."
"Kendini bilge sanmak gerçek deliliktir."
Kafanız mı karıştı?
Olur öyle.
Hanımefendi, şu beyaz gömleği alabilir miyim?
Şu karşımdaki şahsa lazım oldu da.
Nedir? Yakıştıramadınız mı?
Normal.
Her zaman üzerimize yakışanı giymiyoruz tabi.
Şubat