"Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor.Bu değişmez,umumi bir kanun...Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan...Ölüm hakikat..."
Eser ,Halley Kuyruklu Yıldızın dünyaya çarpacağı ve belki de dünyayı yok edeceği haberi ile başlar.
Herkes korku ve telaş içinde çare arar . Kadın düşmanı olarak bilinen İrfan Galip Bey , tahsilli olduğu için sürekli bu konuda konferanslar verir!(Asıl amacı kadınları korkutarak onlardan intikam almaktır)
Bir yandan da İrfan Galip'in görmeden aşık olduğu meçhul mektup arkadaşı...
Tam bir olay hikayesi.Hüseyin Rahmi ,eğlenceli dili ve samimi üslubuyla kadın-erkek eşitsizliğini,İstanbul yaşamını ve insanların batıl inançlarını halkın özgün konuşma biçimini koruyarak yansıtmış eserine.
İnsanların tabiatları aslında pek o kadar muğlak değildir. Lakin bunu tarif icap edince öyle gerek gördüğümüzden muğlaklaştıran biziz. Çünkü insanlığa, yani kendi kendimize mal ettiğimiz bir şeref vardır. Buna halel getirmemek için hakikati tahrife mecbur oluruz. Vahşetçe insanların diğer hayvanlardan pek farkları yoktur. İyi insan bütün ihtiyaçlarını temin ettikten sonra rahat durabilendir. Canavarlar doyduktan sonra bir tehlikeye maruz kalmadıkça paralamazlar. Fakat insanlar doyduktan sonra yine rahat durmuyorlar. İnsanın ihtiyacı midesinin dolmasıyla bitmiyor. Hele medeniler, kendilerine pek çok ihtiyaçlar icat etmiş oldukları ve bunları kolayca elde etmedikçe rahat duramayacakları için hemcinslerini zarara sokmak ve yok etmekte canavarları geride bırakırlar. Onlar için hak demek, işi vicdan ve kitabına uydurarak zayıf bulduklarını ta kemiklerine kadar soymaktır. İnsan karnını doyurduktan
sonra sigarasını yakar. Kahvesini içer. Fakat henüz keyfi tamam değildir. Eğlenmek ister. Medeniyet denen çamurun içinde kafaları blasé olmuş öyleleri vardır ki bunlar mesireden, tiyatrodan, sözden, sazdan artık gına getirmişlerdir.
Sinirlerine bunların üstünde gerginlik verecek şeyler ararlar. İnsanların en büyük eğlenceleri muzipliktir. İnsan insanın hüsranından, zararından ve hatta felaketinden hoşlandığı kadar hiçbir şeyden tezzet almaz. Şaka adı altında bazen birbirimize pek acı şeyler yaparız. Ve çoğunlukla tahammülün üstüne çıkarak şakayı kaka ederiz
Tarih Obası kitap okumalarıyla birlikte okumaya başladım. Klasik edebiyat çok okuyan biri değilim ama gerçekten mahalle dedikodusu dinler gibi okudum kitabı. Hüseyin Rahmi gerçekten çok iyi bir gözlemciymiş onu anladım. Diğer kitaplarına da kitap listemde yer açıldıkça bakmaya niyetliyim
CadıHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,196 okunma
İhanet ettiğimiz kimseleri her zaman büsbütün sevmez değiliz. Fakat aleyhlerinde yaptığımız vefasızlıklardan da nefsimizi kurtaramayız... Onları belki biraz üzülerek, acıyarak aldatırız. Fakat aldatırız...
Spoiler içerikli uzun belki de özet denilebilecek bir inceleme:
Kitabın başında Şadan beyi çapkın, gönül eğlendirmeyi seven, ortamlardan ortamlara akan bir bey olarak görüyoruz. Öyle ki kısa sürede evlendirileceğinden sıkı bir cinsel perhize/ilaca ihtiyaç duyar. Şadan bey çok iyi bir eğitim almamış, okumaktan ve felsefi konular üzerine kafa