Anne babalarının geçmişi çocuklarının geleceğini etkiler mi? Anne,baba,eş olmak aile olmaya yeter mi? Şermin Yaşar Söyleme Bilmesinler'de bu sorulara cevap aratıyor okuruna.Her bir kahramanın ağzından dinliyoruz sustuklarını.
Emin,Ethem,Ekrem...Üç Kardeş(!)
İşlemedikleri günahın cezasını çekiyorlar. Eser boyunca hangisinin suçlu,hangisinin masum, hangisinin daha çok sevildiğini, hangisinin daha çok günahkar olduğunu sorguluyorlar.
Her bölümde daha çok aralanıyor sır perdesi,gerçekleri duymaya cesareti olanlar için.
"Yeter bildiklerimiz be Ethem" dedi."Çok bilmek de iyi değil.Söyleme bilmeyeyim..."
"Ortada iki erkek ve bir kadın varsa edebiyat ve sinema başımıza taş yağdırır kolla kendini!"
Klasik aşk hikayesi.İki adam bir kadın...
Fikret, iş için Amerika'ya gitmek zorunda kalır.Üniversite okuyan kardeşi Nihal'i Ender ve Çetin'e bırakır. İki arkadaş göz kulak oldukları Nihal'e hem aşık olurlar hem de anne -babasını kaybeden Nihal'e destek olan bir ağabey.
Ender ve Çetin hem birbirlerinden kıskanır Nihal'i hem de okuru diğerinin Nihal'e daha çok aşık olduğuna inandırmaya çalışır.
Eserde,iki yakın arakadaşın aşkını dinlerken aynı zamanda onların acılarına,umutlarına,pişmanlıklarına kısacası geçmişine de tanıklık ediyoruz.
Güzide Sabri'nin en çok okunan romanı "Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi" 'nin devamı olarak 18 yıl sonra kaleme aldığı eseri.
Nedret,yüzünü bile hatırlayamadığı annesinden kalan evrak-ı metrukelerle geçmişin sır perdesini aralamaya çalışmaktadır.Kendini yapayalnız hissettiği bir anda ,mazideki insanların çıkıp gelmesiyle kendini annesininkine hiç de uzak olmayan bir aşk hikayesinin içinde bulmuştur.
Nedret için hangisi daha zor? Kendinden 'O kadının kızı ' diye bahseden bir adamın aşkına karşılık vermek mi?
Yoksa diğer rakibe şans verip (kendini yakmak uğruna) intikam almak mı?
Fikret ve Nejat aşkının makûs kaderi çocuklarını da esir mi alacak?
...Sanki bütün yıkılan emellerinin enkazı altında bunalmış,tekmil ruhu N.'ın ağzından çıkan iki kelimeyle parçalanmıştı.
O kadının kızı!... Annesinin aşk macerasından sıçrayan bir nefret lekesiyle kirli bir şahsiyet...
NedretGüzide Sabri Aygün · Can Yayınları · 2021536 okunma
Güzide Sabri'nin eşi tarafından yazmayı kısıtlandığı bir dönemde yazdığı, en çok ses getiren romanı "Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi"
Fikret 'in kızı Nedret'e yazdığı mektuplardan oluşan eser; yasak aşk,hastalık ve toplumun değer yargıları etrafında şekillenmiş.Diğer yasak aşk hikayelerinden farklı olarak aşkı uğruna gemileri yakan değil yuva yıkmamak,ihanet etmemek adına direnen bir kadın karakterle karşılaşıyoruz.
Güzide Sabri'nin bu kitaba zeyl(ekleme) olarak Nedret'i yazması "Nedret annesinin kaderini yaşayacak mı?" sorusunu akıllara getiriyor.