Yazardan okuduğum ilk kitap. Yoksul ve ihtiyar bir kemancı ve onun hüzün, yalnızlık dolu hikayesi. Babasının dayatmalarıyla istemediği bir hayatı yaşamaya itilen bir adamın toplumun dışına itilişi ve tepetaklak olan hayat serüvenini izliyoruz.
... Çaldığım şeyin ne olduğu umurumda değildi. Wolfgang Amadeus Mozart'ı (1756-1791), Johann Sebastian Bach'ı (1685-1750) çalıyor ama Sevgili Tanrı'yı çalamıyorlardı.
Öyküm mü? Benim öyküm falan yok. Bugün dünden farksız. Yarın da bugün gibi olacak. Doğallıkla, öbür gün, daha öbür gün... Orasını Tanrı bilir, O büyüktür...
... Sanki Plutarkhos'un (46-120) bir kitabının çerçevesinde taşmış kocaman bir yapıtından okuyor gibi o ünsüz ünsanların yaşamlarını okuyordum... Eğer insan köşede bucakta kalmışların içini okuyamazsa ünlüleri hiç anlayamaz.