“Şunu da unutmayın ki, İnsana karşı savaşırken sonunda ona benzememeliyiz. Onu alt ettiğiniz zaman bile, onun kötü alışkanlıklarını benimsemeye kalkmayın. Hiçbir hayvan asla bir evde yaşamamalı, yatakta yatmamalı, giysi giymemeli, içki ve sigara içmemeli, paraya el sürmemeli, ticaretle uğraşmamalı. İnsanın bütün alışkanlıkları kötüdür. Ve en önemlisi, hiçbir hayvan kendi türünden olanlara zorbalık etmemeli. Güçlüsü güçsüzü, akıllısı akılsızı, hepimiz kardeşiz. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmemeli. Bütün hayvanlar eşittir.”
Hiç bir kediye bakıp "acaba şu anda ne düşünüyor" diye merak ettiniz mi? Hayva Çiftliği, hayvanların düşünebildikleri bir distopya. Ama aslında hayvanların her biri birer sembol ve kital gerçek hayattaki diktatörlükleri anlatıyor.
Tabii bunu yaparken hayvanları sembol olarak kullandığı için, her okuyucunun aklına başka bir diktatörlük geliyor...
1984'ü okuyanlar iki kitap arasındaki bağlantıları da fark edeceklerdir.
Kısacası hayvanlar üzerinden despot rejimleri anlatan bir kitap diyebilirim.
Öncelikle gerçekten çok güzel, akıcı , anlaşılır bir dille kaleme alınmış, okuyucu sıkmayan sürükleyici bir kitap.
Kitap hayvanların üzerlerindeki bu baskıya dayanamayıp ayaklanma çıkarmasıyla başlıyor. Hayvanlar bunu çok güzel bir şekilde başarıyor öncelikle , ortak bir şekilde hareket ederek çiftlikte bağımsızlıklarını ilan ediyorlar. Yedi tane emir belirleyip herkes bu emirlere uyarak ilk başlarda istedikleri yaşamı sürüyorlar.
Daha sonra bu yedi emir ,diğer hayvanlardan üstün olan domuzlar tarafından değiştirildiğinde ise işler artık istedikleri gibi gitmiyorlar. Önemli maddelerden biri olan "Bütün hayvanlar eşittir." maddesi "Bütün hayvanlar eşittir bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir." olarak değiştiriliyor...
Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247,5bin okunma