Peki ya sonra tecavüzlerden çocuğum olacak, Allah korusun kızım olacak, o da anamın benim kaderimi yaşayacak. Kalk Süreyya yürüyecek mecalim yok ama kalk! Kurtuluşuna, umuduna kalk! Doğmamış evlatlarının kaderi için kalk! Her yerim acıyor, ayağımı yataktan zorla halıya basabildim. Bir an elim üzerimi giymek için bir şeyler aradı. Sonra bırak Süreyya böyle gelsin namus dediler, böyle git namus desinler , giyme, çıplak kal, yürüyorken bacaklarımdaki morluklara bakıyordum, kan izlerine bakıyordum. Hiçbir şey hissedemiyordum. Merdivenleri çıkarken acı içinde, anam geldi gözümün önüne. Yaşama benim kaderimi Süreyya diyordu. Ne kadar zordu aile olmak, sevmek, sevilmek, korkmadan yaşamak, kalabalık mutlu ailemle akşam yemeği yemek ne kadar imkânsızdı, her şey imkânsız. Tek imkân bu kaderi yaşamamak, gelmişim çatıya çırılçıplak, etrafımdakiler bana bakıyor, bakamıyorlardı. Sadece bağırıp çağırıp koşuşturuyorlardı, en namussuz halimle karşınızdayım , çırılçıplak. Oysaki ben dünyaya böyle geldim, sanırım fazla vaktim yok. Ben gidiyorum, kurtuluyorum.