Ali Şeriati
İslamoğlu’nun sitayişle bahsettiği ve öve öve bitiremediği Ali Şeriatî’nin MUHAMMED KİMDİR kitabına bakalım ve “İnsanın eseri o insanın kendisidir” fehvasınca, Şeriatî’yi kendi eserinden tanıyalım.
Ali Şeriatî’nin bu eseri, 1988 Ankara baskılı. Basan Fecr Yayınevi.
Şeriatî İranlı bir şiî. Bizde İranlılara acemler derler. Dilimizdeki
"Öğrendiklerim arasından dört bin hikmetli söz seçtim.Bunların arasından da dört yüzünü seçtim. Bu dört yüzün arasından kırkını, kırk tanesinden de dört tanesini seçtim. Onlar şunlardır:
1. Kalbini bir kadına bağlama! Çünkü o kadın bu gün senin, yarın ise bir başkasınındır.Eğer ona boyun eğersen (yanlış yollara saparsan) cehenneme girersin.
2. Kalbini mala mülke bağlama! Çünkü mal mülk senin elinde bir emanettir; bu gün senin,yarın bir başkasınındır.O halde başkasının eşyası için kendini yorma! Malın sefası,keyfi başkasına,vebali ise sanadır.Çünkü kalbini mala mülke bağlarsan,ondaki Allah hakkını (zekât,sadaka vb.) ödeyemezsin. Kalbine fakirlik korkusu girer. Sonunda şeytanın kandırmacasına uyarsın.
3. Kalbini deşeleyen, tırmalayan şeyi terk et.Müminin kalbi adil bir şahit gibidir: Şüpheli bir durumda sıkılır, daralır. Haramdan kaçar. Helalde rahat ve huzur bulur.
4. Neticesini düşünmediğin hiçbir işi yapma.
Sahnenin sonunda, Rebecca uyuyan şövalyenin yanında duvağına sarınıp sevgisini açığa vurduğu zaman, Helene kitabı tekrar bıraktı; kalbi öyle heyecanla dolmuştu ki okumaya devam edemiyordu.
Aman tanrım! Bütün bu şeyler doğru muydu acaba?
Siyahın Kelebeği kitabının yorumu ile geldim
Mayıs ayının sıradaki kitabı 2024 yılı basımlı 270 sayfalık aşk dolu bir kitap𐦍
ʚɞOtuz yaşında, siyaha çalan iri kahverengi gözleri, uzun boylu, kaslı, yapılı, geniş omuzlu, tam seyirlik bir adamdı Tolga. Takı tasarımı, mücevher üzerine olan Safir
Mitolojik bi sevgi dünyası...
Tek başına bir çocuk
Bir genç kız ve
Bi kadın olmanın zorluklarını kirke ile yaşadık.
Ne çok ağladım be dedim.
Sevgi aşk değer görmek en önce doğduğun evde başlar kız çocuklarının kalbi diyoruz ama insan olmanın kalbi diyorum
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202134bin okunma
“Kalbin kırıldığı yer, cesaretin de şaha kalkabildiği yerdir..”
Canı yanan bir çocuğun teselli arayışıyla annesine
bakması gibidir bazen bakışlarımız; anlaşılmak isteriz
sadece..
Sizde de olmaz mı bu, empati arayışı.. Bir göz teması, bir “seni anlıyorum” cümlesi..
Sizler gibi, sizinle aynı duygu geçişlerini yaşayan belki de.. İçinde kırılgan bir kalp taşıyan küçük bir kız çocuğu da benim, o kalbi toparlayıp kaldığı yerden hayata devam eden güçlü kadın da
Bizler bazen rüzgarın saçımızı dağıtmasına izin verir, sonra saçımızı tarar yola devam ederiz…
Kadın, tahayyül yoluyla da hissedilir; büyük güzelliklerin görüntüleri yoluyla da. Ben onu ormanlarda İsa-Tann adım verdiğimiz günbatımını gördüğümde hissettim. Alacakaranlıkta, ellerinde fenerleriyle gölden dönen balıkçıları ve yeni doğan bebeğimin ayak parmaklarının bir dizi şekerkamışı gibi dizildiğini gördüğümde, içime dolduğunu hissettim. Onu her yerde görebiliriz.
O bize ses yoluyla da ulaşır; göğüs kemiğimizi titreştiren, kalbi heyecanlandıran müzik yoluyla; davul, ıslık, bağırma-çağırma yoluyla ulaşır; yazılı ya da sözlü ifadeler yoluyla gelir. Kimi zaman bir sözcük, bir cümle ya da bir şiir, bir öykü o kadar derinlikli ve berrak, o kadar yerli yerindedir ki, en azından bir an için, gerçekte özümüzün ne olduğunu ve gerçek evimizin neresi olduğunu anımsamamızı sağlar.
Bu geçici “vahşi tatlar,” esinlenmenin mistik havası sırasında ortaya çıkar-oo, işte burada; Aa, çoktan gitmiş. Bu vahşi ilişkiyi elde etmiş biriyle karşılaşıldığında, bu kadına duyulan özlem de açığa çıkar. Mistik ocak ateşine ya da düş kurmaya; hayatın yaratıcı boyutuna, ya-şamımızm en önemli eserine ya da gerçek aşklara çok az zaman ayırdığımızı kavradığımız anlar, ona özlem duyduğumuz anlardır.
10. Bunlardan sonra gelenler (yani Muhacirler ile Ensar'dan sonra gelip Kıyamet Gününe kadar İslam'a girecek olanlar ki tâbiûn bunlardandır) derler ki Rabbimiz bize ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimize mağfiret buyur (yani bizi ve bizden önce geçmiş bulunan Muhacirler ile Ensar'ı bağışla ki bu bir istiğfardır) kalplerimizde iman