Son yüzyılın hem en mağruru hem en mağdur'u olan kadın'ı anlatan hikayeler...
Bir varlık aynı anda nasıl uç olabiliyor. Şöyle efendim:
En mağruru oluyor. Çünkü; adına dernekler kuruluyor, adına evler kuruluyor, adına kanunlar çıkarılıyor, haklısın deniyor, güçlüsün deniyor, yaparsın deniyor, şakşaklanıyor ve tahrik ediliyor...
En mağduru oluyor. Çünlü; erkeğin kaba kuvveti altında eziliyor, dövülüyor, öldürülüyor...
Bu kadını bu hale getirenler kadını iki uçta görürken muhtemelen keyif cigaralarını tüttürüp, kadehlerinde viskilerini yudumluyorlardır bilmem kaç tane kadın hizmetçisinin olduğu malikanelerinde...
Oysa kadını olsun, erkek olsun şu üç günlük fâni de ancak ve ancak Allah ve Rasülüne tâbi olmakla mutlu olabilir. Yoksa hani kodaman, siyasetçi, şakşakçı bir insanın içine mutluluk verir de onun dünyası ve ahireti bayram olur...
Tekrar etmek gerekirse yüz yıl önce açlıktan kuru ekmek yiyen kadının huzurunu, dünyanın her lütfuna mazhar olmuş zamane kadını bulamıyor. Çünkü aranan mutluluk yanlış yerde ve yanlış aletlerle aranıyor.
Rabbim Rasim abiye de gani gani rahmet eylesin bu vesileyle, âmin.
Daha önce yaklaşık 40 GB'lık dergi arşivini yine buradan paylaşmıştım (şurada: #27907752 ). Şimdi de meraklısına, ilgilisine ve sevenine yakın boyutta II. Abdülhamid Han'a dair arşiv-belge-doküman-tez-makale paylaşayım. En azından benim kendisine olan ünsiyetim bilenler için malumdur.
Bunu da on kişiye göndermeyip
TÜRKLER - ERMENİLER ve AVRUPA İNCELEMESİ - Dikkat spoiler içerebilir!
Tüyap kitap fuarının Türk Tarih Kurumu standında görevli bir personelin tavsiyesi üzerine aldığım bu eser Ermeni meselesi hakkında tam bir başucu kitabı.
Bu zamana kadar girdiğiniz internet siteleri, okuduğunuz makaleleri bir kenara bırakın tek başına bu eser yeter. Boş hamaset yapmadan, akıl, mantik ve vicdan çerçevesinde herşeye açıklık getirilmiş.
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.