540 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
64 günde okudu
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,073 okunma
Ana-Babanın Evladı Üzerindeki 80 Hakkı
İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir. Bedenle olan hakları: 01- Hizmet ederek rızalarını almak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Ana-babasına hizmet edenin
Reklam
Koşarak çadırın yeri ne vardım, bir de baktım Tuğrul' orada, eski yerinde tümseğe oturmuş çenesini dizlerine koymuş alaycı, utkulu, gözlerinin içi gülerek bana bakıyor. Ortalığı renk renk kuş tüyleri almış, düzlük, uçuşan tüylerle kaplanmış. Bakır dikenlere, dikenlerin dallarına tüyler yapışmış, esen yelde uçuşuyor. Mor, kırmızı, yeşil, ak, mavi tüyler, toprağa, otlara, çalılara, ağaçlara sıvanmışlar. Çadırın önündeki ocak kararmış, üç tuğla küllerin içinde, ocakta yarı yanmış odunlar ... Bir de yarı yarıya kömürleşmiş kütük var. Döndüm Tuğrula öfkeyle baktım, şaşarak ... Bakışım, aşağılamam vız geldi ona. O, gene o pis alaycı gülüşüyle, gözlerini ocağın alt başına dikmiş, her şeye meydan okur bir tavırla bakıyordu, oraya, kurumuş devedikeni kümesinin alt yanına... Baktığı yere doğru birkaç adım attım ve gözlerini diktiği yeri görünce vurulmuşa döndüm, yüreğim cızzzz etti. Kurumuş çimenlerin üstüne, bir tek uzamış gitmiş mavi çadır dikeninin dibine, baştan aşağı küçücük sümüklüböcek sıvanmış gövdesi yüksekliğinde kuş başları yığılmıştı, yüzlerce... Ve kesik, gözleri açık, solmuş başlara sarıca karıncalar çöküşmüştü. Uzaktan, İstanbuldan uğultular geliyor, kızıl kanatlı yırtıcı kuş Menekşenin üstünde, göğsünü esen yele verip kanatlarını germiş süzülüyor, önümde İstanbul şehrinin acımasızlığının, yitmişliğinin, kendi kendini, insanlığını unutmuşluğunun, çok şeyler yitirmişliğinin bir anıtı, yüzlerce kuş başından dikilmiş bir anıtı duruyordu.
İngilizce öğretmeni Naciye Hanım'la öğretmenler odasına gittiğini, orta birlerin yazılı kâğıtlarına birlikte baktıklarını anlattı Aysel. Odadan manzaralar özetledi: çıplak, ayazda kalmış zavallı düşünceler de dolaşıyormuş ortalıkta, nazik, adab-ı muaşeret kurallarını bilen nahif duygular da. Bugün yarın emekli olacak coğrafyacımız Nurhayat
Sayfa 105 - DağKitabı okudu
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
“Eğer kısa sürede zengin olmak istiyorsanız,” diye soğuk bir tavırla sözünü kesen Skudronjoglo sert ve kesik kesik devam etti. “Hiçbir zaman olamazsınız ama zamanı dert etmeden zengin olmak isterseniz, çok kısa sürede zengin olursunuz.” “Demek öyle!” dedi Çiçikov. “Evet,” dedi Skudronjoglo, sert bir tonda sanki Çiçikov'a kızmış gibiydi.
Sayfa 389Kitabı okudu
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.