....Güneş, ilkbahar, çiçekle dolu tarlalar, sabah uyanan kuşlar, bulutlar, ağaçlar, doğa, özgürlük, hayat, bunlar artık benim değil mi?
Sayfa 12
Akşam olurken, güneş batarken ağaçların üstünden, kuşlar çekilir­lerken, hep başka yerlerde olmak isterdim. Akşamın ol­madığı, aydınlık, güneşli yerlerde...
Reklam
rusya'nın uzak köşelerinden birinde küçük bir köy mezarlığı vardır. bütün mezarlıklarımız gibi bu mezarlık da hüzünlü görünür: çevresindeki hendekleri uzun zamandır ot bürümüş, gri tahta haçları eğilmiş, bir zamanlar boyalı olan başlıklarının altında çürümektedir. mezar taşları, birileri onları alttan itip devirmiş gibi yerlerinden oynamıştır; yaprakları yolunmuş birkaç ağacın cılız gölgesi düşer yere, mezarların arasında serbestçe dolaşır koyunlar... ama aralarında, insan elinin dokunmadığı, hiçbir hayvanın üzerine başladığı bir mezar vardır: yalnızca kuşlar konar üzerine, şafak vakti şarkılarını söylerler. demir bir parmaklıkla çevrilidir bu mezar, ayakucuyla başucunda birer çam ağacı vardı: yergeniy bazarov orada yatmaktadır.
Sayfa 252Kitabı okudu
“Şimdi kuşlar bile bizi terk etti Tevfik abi.”
Ve şakşuka :D
PROMETHEUS: Bilirsin, ben hep insanlardan yanayım. GÜVENDOST: Bilmez olur muyum? Sen olmasan, İnsanlar kızartma nedir bilmiyeceklerdi.
Sayfa 132 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.