Cemil meriç
Tam adıyla Hüseyin Cemil Meriç, Birinci Balkan Savaşı sürerken 1912'de Meriç nehri yakınlarındaki Dimetoka'dan Hatay'a göçmüş bir ailenin çocuğu olarak 12 Aralık 1916'da Reyhanlı ilçesinde dünyaya geldi. Cemil Meriç'in kişiliğinde ailesindeki göçmenlik psikolojisinin, doğduğu, çocukluğunu ve gençliğini içinde geçirdiği
Kapitalist Batı'da olsun, sosyalist Batıda olsun Türkiye ve benzeri ülkeler için birtakım "iktisadi kalkınma" programları hazırlanmıştır. Bu programların çoğu "iktisadi kalkınma" adı verilen bir "bilim" çerçevesinde öngörülmektedir. Aslında Batı için mesele olan şey, geri kalmış diye baktığı ülkelerin derdine derman olmak değil, fakat mevcut sömürü düzeninin sürdürülme imkânlarını "bilimsel bir tabana" oturtma endişesi ve gayretidir. Nitekim "kalkınma iktisadı" adı altında verilen derslerde, "geri" dediği ülkelerin onulmaz bir kısır döngü içinde bulunduğunu ispat etmekle konuya girilir. Binlerce sayfalık incelemelerinin, araştırmalarının hiçbir satırında bu ülkenin çocuklarına ümit verebilecek bir tek satıra rastlanmaz. Fakat bu ülkelerde işbaşına getirilen siyasî kadrolar, delil olarak ellerinde hep bunlardan öğrendiklerini tutmayı "bilimsel" bir davranış sanır.
Sayfa 54
Reklam
426 syf.
·
Puan vermedi
·
92 günde okudu
Gerçekten, Türk Milleti'ne Hangi Atatürk Anlatılmış!
Attila İlhan
Attila İlhan
Attila İlhan tarafından 1975 ila 1980 yıllarında kaleme alınmış denemeler ve 2002 yılında yine yazar tarafından yazılmış denemelerden oluşan bir eser. Dönemin siyasi ve ideolojik gelişmelerini Mustafa Kemal'in söylevlerinden elde edilen bakış açısına göre eleştirel şekilde kaleme almış ve elbette bunda çok başarılı olmuş. Her ne kadar özellikle son bölümde Sosyalizm, Komunizm ve bu ideolojilerin temsilcisi günümüz yönetimlerine karşı fazlaca iyimser bakmış olsa ve özellikle Sovyet yönetiminin eylemlerindeki emperyalist tutumu biraz geri planda bırakmış olsa da, Türk Kurtuluş Savaşı ve İnkılabını sol perspektiften tasviri oldukça kıymetli.
Hangi Atatürk
Hangi Atatürk
Hangi Atatürk
Hangi AtatürkAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20031,299 okunma
Çok kültürlülük bir aldatmacadır, daha doğrusu, batı uygarlığının kendi kültür anlayışını, tanımını, diğer kültürlere dayatmasıdır. Diğer kültürlerin kültür anlayışlarının ve tanımlarının baskı altına alınmasıdır. Kültürel olan bu tanımda, siyasi anlamı olmayandır.
"İnsanlar gruplar halinde hareket ettiği zaman, kendi gruplarına hizmet etmek adına onur ve ahlak bağlarını görmezden gelme eğilimi gösterir..."
"İnsanlar gruplar halinde hareket ettiği zaman, kendi gruplarına hizmet etmek adına onur ve ahlak bağlarını görmezden gelme eğilimi gösterir..." David Hume | Siyasi Denemeler
Reklam
240 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.