Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aydın ARIKAN

Aydın ARIKAN
@arikanaydinn
Sıkı Okur
Kitapları okuyunuz!!!
Gelir Uzmanı
Ege Üniversitesi/İşletme
Kütahya
1985
22 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Aydın ARIKAN

Aydın ARIKAN

, bir kitabı okumaya başladı
Aforizmalar
AforizmalarFranz Kafka
7.4/10 · 28,2bin okunma
Reklam
426 syf.
·
Puan vermedi
·
92 günde okudu
Gerçekten, Türk Milleti'ne Hangi Atatürk Anlatılmış!
Attila İlhan
Attila İlhan
Attila İlhan tarafından 1975 ila 1980 yıllarında kaleme alınmış denemeler ve 2002 yılında yine yazar tarafından yazılmış denemelerden oluşan bir eser. Dönemin siyasi ve ideolojik gelişmelerini Mustafa Kemal'in söylevlerinden elde edilen bakış açısına göre eleştirel şekilde kaleme almış ve elbette bunda çok başarılı olmuş. Her ne kadar özellikle son bölümde Sosyalizm, Komunizm ve bu ideolojilerin temsilcisi günümüz yönetimlerine karşı fazlaca iyimser bakmış olsa ve özellikle Sovyet yönetiminin eylemlerindeki emperyalist tutumu biraz geri planda bırakmış olsa da, Türk Kurtuluş Savaşı ve İnkılabını sol perspektiften tasviri oldukça kıymetli.
Hangi Atatürk
Hangi Atatürk
Hangi Atatürk
Hangi AtatürkAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20031,290 okunma
Meşru tek esas: 'Meşveret!..'
"... bir devre yetiştik ki, onda her iş meşru olmalıdır. Millet işleri de ancak milli kararlara dayanmakla, milletin genel duygularına tercüman olmakla gerçekleşir..." (Mustafa Kemal ATATÜRK)
Sayfa 394 - 25. BasımKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Türkçü, Emperyalizme Karşı Çıkan Demektir
Kuva-yı Milliye'yi ve Müdafaa-i Hukuk'u örgütleyenler Türkçülerdir. Onlar daha önce Türkçü hareketin içindedirler. Bunu dürüstçe yazan Falih Rıfkı Bey vardır. Türkçü olduğunu söyler. Türkçü ne demektir? Türkçü, Batılı emperyalizme karşı ayağa kalkan ve ona karşı çıkan adam demektir. Türkçü, Türk kimliğini açığa çıkarıp, Batılının ona olan baskısına karşı koyan adam demektir. Türkçü, tam bağımsız ve özgür bir ülke olarak devam etmesini sağlayan adam demektir.
Sayfa 370 - 25. BasımKitabı okudu
Emperyalist bir ülkenin, ya da 'sistem'in adamısın diye tutup seni paraşütle iktidara indiriyorlar, bir süre bakıyorlar ki, bu adam 'sistem'in çıkarını kolluyor ama, ülkesinin çıkarını da ihmal etmiyor, yandı, ekonomik ambargo, askeri ambargo, iç karışıklık, anarşi, terörizm derken, bakıyorsun gümbürdemiş, kimisi öldürülüyor, kimisi yargılanıyor, kimisi asılıyor. Yerlerine elbette 'sistem'in kendisine daha sadık saydığı başkaları getiriliyor.
Sayfa 362 - 25. BasımKitabı okudu
Reklam
'Batı' Ya Enver Arar, Ya da Damat Ferit...
Batılı emperyalist, çıkarı için denetleyeceği ülkede 'Batı yandaşı' politikacı arar. Bu politikacı sözde 'hür dünya'dan yana olacak, gerçekte ise ülkesini emperyalizmin sömürüsüne açacaktır. Talihsizliği de budur ya... Batılıların çıkarları için daldıkları ülkelerin hiçbirinde, onları kayıtsız şartsız destekleyen politikacıların 'mutlu bir sona' ulaştıkları görülmedi.
Sayfa 361 - 25. BasımKitabı okudu
"İslam aleminin manen olduğu gibi maddeten de bağlaşık ve birleşik olmasını, kuşkusuz memnunlukla karşılarız. Ve bunun içindir ki bizim kendi sınırlarımız içinde bağımsız olduğumuz gibi Suriyeliler de sınırları içinde ve bağımsız olabilirler. Bizimle uyuşma ya da bağlaşmanın üstünde bir biçimde, ki federatif ya da konfederatif denilen biçimlerden birisiyle bağlantı kurabiliriz." (Mustafa Kemal ATATÜRK)
Sayfa 332 - 25. BasımKitabı okudu
"...Misak-ı Milli'mizde muayyen ve müsbet hat yoktur. Kuvvet ve kudretimizle tesbit edeceğimiz hat hatt-ı hudud olacaktır." (Mustafa Kemal ATATÜRK)
Sayfa 323 - 25. BasımKitabı okudu
Cumhuriyet'in ilk yıllarında başlatılmış olan sanayileşme atılımı, İsmet Paşa'yla beraber acayip bir üst yapısal alafrangalık akımına dönüştürülmeseydi, acaba 'sistem' Türkiye'yi bu kadar gafil avlayabilir miydi?
Sayfa 177 - 25. BasımKitabı okudu
İnönü, Kemal Paşa'nın ölümünden sonra, biraz da dünya savaşını bahane ederek, toplumumuzdaki Kuva-yı Milliye atılımını kemikleştirdi, dondurdu. Müdafaa-i Hukuk dönemindeki toplumsal atılganlığı ise bürokrat birtakım kurumlara dönüştürerek frenledi. Atatürkçülük, o tarihten sonra Atatürk'ün yaptıkları ya da yapmayı tasarladıkları değil; yapılmakta olanların ona yakıştırılmasından ibarettir.
Sayfa 163 - 25. BasımKitabı okudu
Reklam
"Güzel vatanımızı yoksulluğa, memleketi yıkıntıya sürükleyen çeşitli sebepler içinde en kuvvetli ve en önemlisi, iktisadi hayatımızda bağımsızlıktan yoksunluğumuzdur. (...) Devletler şimdiye kadar bize şu ve bu meselelerde gösterişli müsaadelerde bulunuyorlar gibi görünüyorlar, lakin iktisadi esaretle bizi felce uğratıyorlardı. Öteden beri bize bazı şeyleri vermiş gibi, bizim bazı haklarımızı tanımış gibi vaziyet alırlar, hakikatte iktisatta elimizi kolumuzu bağlarlardı. Bu esarete katlanan mevki sahibi kimseler memnundu. Çünkü görünüşte büyük bir bağımsızlık sağlamışlardı. Fakat hakikati halde milleti manen miskinlik çukurunu atmışlardır. Bunlar iktisadi mahkûmiyeti anlamayan bedbaht hayvanlardı. Fakat artık bugün milletimiz hayat noktasının nerede olduğunu pek güzel anlamıştır..." (Mustafa Kemal ATATÜRK)
Sayfa 161 - 25. BasımKitabı okudu
"...Bugünkü savaşımlarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamlığı ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Bir memleketin maliyesi bağımsızlıktan mahrum olunca o devletin bütün hayat kollarında bağımsızlık felce uğramıştır. Çünkü her devlet organı ancak mali kuvvetle yaşar. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart, bütçenin iktisadi yapı ile uygun ve denk olmasıdır. Binaenaleyh devlet bünyesini yaşatmak için dışarıya müracaat etmeksizin memleketin geri kaynaklarıyla idare edilmesi çare ve tedbirlerini bulmak lazım ve mümkündür..." (Mustafa Kemal ATATÜRK)
Sayfa 160 - 25. BasımKitabı okudu
Atatürk devrimleri yoktur. Atatürk'ün öncülüğünde yapılmış ulusal demokratik bir halk devrimi vardır. Tarihsel, toplumsal ve ekonomik açıdan baktınız mı ,bu böyle. Bu devrimin toplumbilimsel açıklaması, Türkiye'nin feodal ümmet toplumundan burjuva millet toplumuna geçişidir denilebilir.
Sayfa 111 - 25. BasımKitabı okudu
Bu Toplumsal yığının, ne kadar sömürülürse sömürülsün, kendi başına ayağa kalkamayacağı toplumsal olarak kanıtlanmış: Ancak aydınlarla güçbirliği yaparsa demokratik devrim hareketlerine kalkışabiliyor. Bunu önlemenin çaresi ise, aydınları iğdiş etmektir. Sızdığı ülkede, emperyalizm kendi kültürünü o ülkenin aydınlarına benimsetti mi, tamam, halkla aydınların arası açılır, tehlikeli önderlik önlenmiş olur. Daha da iyisi, aydınlar, komprador burjuvazisi ile aynı yaşama biçimini paylaştıklarından, bunun adına ilericilik adı verilir. Böylece sömürü düzeni bütünleşir.
Sayfa 104 - 25. BasımKitabı okudu
372 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.