Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Gözyaşını su damlası sanırlar, yüreği bulutlu olmayanlar.-
Tabiatlarımızın, bir çift su damlası gibi birbirine benzediğini de görüyorum. Çok da hoşuma gidiyor bu...
Sayfa 90 - Cem Yayınevi 1969 Baskısı Cilt 1Kitabı okuyor
Reklam
Gelin ağır ağır yürüyelim, insanı öyle güzel sakinleştirir ki bu. Hele şu birkaç yağmur damlası – harikulade, değil mi?
Sayfa 51 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ansızın, evlilikleri boyunca bu evin odalarında, memnuniyetsiz bir ifadeyle dolaşan adamın kendisi değil, babası olduğunu fark etti, dehşete kapıldı. Hiç farkına varmadan babası olmuştu. Kalbini karısına açmayan, evinin dışındaki hayatı evinin içindekinden daha önemli bulan, evdeki yürek sızılarını anlamayan, anlasa da umursamayan, çehresi daima asık, sesi daima gür ve azarlamaya hazır babası... Uzaktaki vaatlere koşarak giderken yolunu kesmeye çalışan genç ümitlerini dağıtan, bu yüzden affetmediği adamın devamı olmak içini acıttı. Ama aynı zamanda, bu tıpkılıkta, iki su damlası kadar benzeyişte üstün bir taraf, bir enderlik vardı. Bu hal ona bir an bir soyluluk belirtisi gibi geldi. Kendini mutlu olabilmek için alçakgönüllü bir mekân aradığı bu kahrolası dünyada, yaşlı bir çınar gibi köklü hissetti, gururlandı. Sonra bunun ne kadar anlamsız olduğunu fark etti. Ömrünü yanlışlarının doğru olduğunu iddia etmekle, olmadığı bir adam olabilmek için kendi halinde bir kadını ezmekle tüketmiş bir adamın devamı, zavallı bir kopyasıydı. İçi iki kere ezildi.
Sayfa 64 - can yayınlarıKitabı okudu
Sık sorulan bir soru vardır: "Okuduğum bazı şeyleri hatırlıyorum fakat hangi kitapta okuduğumu bile anımsayamıyorum, neden?" Okuduğun kitap bir veri kaynağıdır. İşlenmiş bilgi ise senin "ürünün"dür. Hangi kitaptan okuduğunu anımsamak öğrenimin maksadı değildir. Ya da şu şikâyeti sıklıkla duyarız: "Kitap okuyorum fakat hiç aklımda kalmıyor." Burada da insanlar genellikle akıllarında kalanın ne olduğunu kitabı bitirip düşündüklerinde "Neyi hatırlıyorum?" sorusuna verdikleri cevapla ölçerler. İşin aslı bu sadece bir hafıza sınamasıdır. Oysa öğrenmek böyle değil, küçük bir çocuğun süt içmesi gibidir. Süt nereye gitti? Koluna mı gövdesine mi? Hangi süt damlası hangi eti oluşturdu? Bunları bilmek imkânsızdır. Vakıada gözlenen şey, çocuğun büyüdüğüdür. Kitap okumak da yaklaşık bunun gibi bir şeydir.
Bir su damlası, kızgın sarı taşlara yayılır, yayılırdı... Güz olurdu. Akşam olurdu. Dünyada bizden başka kimse kalmazdı...
Reklam
Denize düşüp kaybolan su damlası, toprağa karışan toz zerresi. Nedir bu dünyaya gelip gidişimizin manası? Fena bir böcek işte, bugün var yarın yok.
·
Puan vermedi
Merhaba dostlarr Bugün sizlere
Yusef Masadow
Yusef Masadow
kaleminden içimdeki Kenan ülkesi Taş - K'ağıt -Makas kitabı ile geldim... Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu kitap öyle bir solukta okunabilecek bir kitap değil hani bazı kitaplar vardır ya böyle sindire, sindire okunur işte öyle bir kitap. Sevmek sessizlikmiş, aşk ise sebat. sen sese değil
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan ÜlkesiYusef Masadow · Karina Yayınevi · 202452 okunma
Ormandaki ağaçlar, siz benim ruhumu bilirsiniz Kıskanç halk hem över hem yerer; Beni bilirsiniz, siz! Beni sık sık gördünüz, Tek başıma sizin derinliklerinizde etrafa dalıp kurarken. Bilirsiniz ruhumu, bir domuzburun böceğinin yuvarladığı taş, Nehirden nehre gezen alelâde bir su damlası, Bir bulut, bir kuş beni bütün gün oyalar, Temaşa ile a ile gönlüm aşkla dolar.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.