Samih Rifat'ın ruhunda aşk her zaman hâkim her zaman galeyan hâlinde idi. Vatanına âşıktı, vazifesine âşıktı ve otuz sene evvel toprağa gömülmüş babasına âşıktı.
Son aşkı ise bu vatanı kurtaran Gazi'ye ve onun dehasına, büyüklüğüne idi. Bu son aşkını bağladığı büyük insanın dil inkılabına, yaralı bir asker gibi sedye ile gitti; dinç bir nefer gibi dimdik vazife gördü ve orada öldü.
Son aşkına doyamamıştı.