Biz kuşlara emanet ettik yüreğimizi;
Kendi vicdanında özgür,
Kendi gökyüzünde göçebe...
-Nazım Hikmet
"Bir tamahtır aldı, saman çöpü gibi savurdu seni..."
-Hasan Ali Toptaş
Tanzimat döneminin ilk yarısının en önemli sanatçılarından Ahmet Mithat Efendi'nin Henüz On Yedi Yaşında adlı romanı, tamamıyla yazıldığı dönemin ve yazarının zihniyetini yansıtan bir eser.
Döneminde "Yazı makinesi" olarak anılan Ahmet Mithat, popülist tavırla yazdığı eserleriyle Osmanlı okurunun gönlünü çeler. Edebiyat tarihçilerine göre Türk edebiyatına okuma saatini getirir.
Yazarın dönemin popüler konularını kaleme aldığı eserlerinde, olayın akışını kesip araya girerek okuyucuya seslenmesi, ve okudukları eserle ilgili bilgiler vermesi meşhurdur.
Halk hikayesi anlatı tekniğini romana adapte etmesi, romanlarını teknik açıdan modernlikten uzaklaştırır.
Namıdiğer "Hacce'il Evvel" yani İlk öğretmen olarak kabul edilen Ahmet Mithat, dönemin toplumcu zihniyetini kendine vazife edinmiş, okuru bilgilendirme, bilinçlendirme yoluna gitmiştir.
Henüz On Yedi Yaşında adlı romanı da yukarıda bahsettiğim zihniyetin bir ürünüdür.
Yazar başkişi olarak kendini seçmiş, Kalyopi'nin trajik hikayesini okura kıssadan hisse adabıyla aynı zamanda Binbir gece masalları anlatı tekniğini esneterek bir bir anlatmıştır.
Kalyopi ekseninde dönemin İstanbul'unun demografik yapısını, insan ilişkileri ile birlikte gözler önüne serer.
Ahmet Efendi ile Kalyopi birbirlerinin yaralarını sarar, birbirlerine yoldaş olur. Birinin vicdanı diğerinin kaderini tayin eder.