REŞADİYE SÖZCESİ..135 dörtlük
Bu ne bir destandır, ne de methiye, Ne bir güzelleme, ne de reddiye, Yöremize ait sözce bir sözlük, Hediyem olsun tüm Reşadiye’ye! -------------1-------- Babalara "ağa", anaya "abu", Sivrisinek; " üyez", zehire "ağu", Kaldıraça "küskü" , duvara "çamdu", Ilık yere "umuk"
Medar-ı necat ve halas, yalnız ihlastır. İhlası kazanmak çok mühimdir. Bir zerre ihlaslı amel, batmanlarla hâlis olmayana müreccahtır. İhlası kazandıran harekâtındaki sebebi, sırf bir emr-i İlahî ve neticesi rıza-yı İlahî olduğunu düşünmeli ve vazife-i İlahiyeye karışmamalı. Herşeyde bir ihlas var. Hattâ muhabbetin de ihlas ile bir zerresi, batmanlarla resmî ve ücretli muhabbete tereccuh eder.
Reklam
Allah’a abd ve asker olmak, öyle lezzetli bir şereftir ki tarif edilmez. Vazife ise yalnız, bir asker gibi Allah namına işlemeli, başlamalı. Ve Allah hesabına vermeli ve almalı. Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli, sükunet bulmalı. Kusur etse istiğfar etmeli. “ Ya Rab! Kusurumuzu affet, bizi kendine kul kabul et, emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl, amin!” demeli ve O’na yalvarmalı.
SÜKÛT;
Bu vazife de bütün avâm üzerine vaciptir. Çünkü soru sormakla, tâkât getiremeyecekleri şeyi talep edip peşine düşmüş ve ehil olmadık­ları konulara dalmış olurlar. Eğer, kendileri gi­bi câhil birisine sorarlarsa, onun verdiği cevap cehaletlerini artırır. Hatta çoğu kere onları kü­für bataklığına atar. Eğer bir ârife sorarlarsa:, anlayışlarının noksanlığından dolayı, ârif mese­leyi kendilerine anlatmaktan âciz kalır. Bu, bir babanın, evinde yapması uygun olan şeyleri oğ­luna anlatmaktan ve okula gittiği zaman elde edeceği yararları açıklamaktan âciz kalmasına benzer. Bunu, bir kuyumcunun, sanatının özel­lik ve inceliklerini bir marangoza anlatmaktan âciz kalmasına da benzetebiliriz. Çünkü maran­goz her ne kadar kuyumcunun sanatını görse de, kuyumculuğun inceliklerini anlamaktan âcizdir. O, bütün ömrünü marangozluk öğrenmekle ge­çirdiği ve onunla uğraştığı için sadece maran­gozluğun inceliklerini bilir. Aynı şekilde kuyum­culuk da, ömrü o uğurda harcamakla ve uğraşmakla öğrenilir. Bu uğurda çaba sarfetmeden evvel her ikisi de sanatlarını bilmezlerdi...
Ya namazı, hatırına bile getirmeyenler, namazı vazife tanımayanlar ne olur?
“(…) insan kısmı iyilik yapıyorsa mutlaka bedeli olur. Karşılığında en bir şey almayanı bile böyle kendine vazife çıkarıp akıl verme ayağına bir bardak çayın verdiği huzuru alır götürür.”
Sayfa 23 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.