"Kübra" Arapça'da "En büyük" demektir. Bu kelime yeryüzü kadınlarının faziletçe en büyüğünü anlatmak için Hz. Hatice annemize lakap olmuştur.
Sayfa 204Kitabı okudu
"Dünya; mü'minin zindanı, kâfirin cennetidir.
Sayfa 166Kitabı okudu
Ey Yakıcı! Yak bizi ateşinle! Günahlarımızı yakıp kül et kavurucu ikliminde! Sen yak ki, yanmayalım huzûru ilâhîde!..
Sayfa 163Kitabı okudu
Bu hadiste görüldüğü gibi, sünnet inkârcıları, rahat yaşamları içinde kibirli bir edayla hadisleri reddederken güya Kur'ân Müslümanlığı(!) fikriyle hareket etmektedirler. Halbuki Kur'ân Müslümanı olmak demek, Kur'an'la birlikte sünneti de hüküm kaynağı olarak kabul etmektir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de otuzdan fazla âyette Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e itaat emredilmiştir. Bunlardan bir kaç tanesi bile Yüce Allah'ın, Sevgili Elçisi'nin sünnetine verdiği değeri anlamamız için yeterlidir:
Sayfa 133Kitabı okudu
Mü'min için korku ve hüznün olmadığı, sonsuz saadet yurdu cennet özlemi olmasa dünya çekilir yer değildir. İnsanın, onu ondan çok düşünen, onun hem dünya hem de âhiret saadeti için âdeta çırpınan Peygamberi'ni tanıyana kadarki durumu böyledir. Ne zaman ki onu tanımaya başlar; karamsarlıktan, güvensizlikten ve yalnızlıktan kurtulur. Artık onun gösterdiği yoldan giderek kurtuluşa ereceğini bilir.
Sayfa 120Kitabı okudu
"İnsanlara teşekkür etmeyen kimse, Allah'a da şükretmez."
Sayfa 117Kitabı okudu
Sevgili Peygamberimizin nezaketinin temelinde, onun son derece yüksek empatisi, ileri düzeydeki yumuşak huyluluğu ve benzersiz affediciliği vardır. Ayrıca hayâ duygusunun zirvede oluşu da onun nezaket dışı davranışlarda bulunmasına mani olmuştur.
Sayfa 113Kitabı okudu
"Sevdiğini ölçülü sev! Belki bir gün düşmanın olabilir. Düşmanlık ettiğine de ölçülü düşmanlık et! Belki bir gün sevdiğin kimse olabilir.
Sayfa 103 - Tirmizi, Birr 60Kitabı okudu
Efendimiz, "Her iyilik sadakadır. buyurur.
Sayfa 102Kitabı okudu
Allah mü'minlerin annesi Hz. Hatice'ye rahmet etsin. Bizleri de onun şefaatine nail eylesin. Âmin.
Sayfa 208Kitabı okudu