Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deniz elbette her zaman neşeli anıların rengini taşımaz. Adı üstünde "kara" deniz. Acı dolu anılar, denizden yükselen çığlıklar da var.
Sayfa 13 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ancak bir kenti anlamak yalnızca sayılarla mümkün değildir. Evlerden caddelere, sokaklara akan sesleri ve yüzleri, onlardan kalmış anıları tanımak gerekir. Şehrin geçmişini geleceğe bağlayan arzuları, hayalleri, beklentileri, hayal kırıklıklarını hissetmek gerekir.
Sayfa 29 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ama savaş, önce ticareti durdurur, ardından yoksulluk, açlık, ölüm getirir. Bunu bilmeyecek ne var?
Sayfa 36 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hayatlarının nasıl bir meçhule açıldığını bilememenin tedirginliği, ölüm korkusundan daha etkili değildi elbette.
Sayfa 73 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Sokaklarda muharrik iskeletler, bize deri ve kemikten ibaret kollarını uzatıyor ve her tarafı derin iniltilerle dolduruyorlardı.
Sayfa 90 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Yoksa bakır tavayı, güğümü herkes yapar. Ben farklı, orijinal ve memlekete yararlı şeyler yapmayı istedim hayatım boyunca.
Sayfa 156 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Anadolu'da Ermeni olmak, yanıtsız soruların boşluğunda kendi kendine fısıldaşmak demektir; ama nereye kadar?
Sayfa 184 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Tek bir vasiyetim var: Aydınlansınlar, okusunlar, araştırsınlar. Cehalet kadar acımasız bir şey yoktur dünyada.
Sayfa 189 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
-men -man ekleri sıfatlar ve fiillerde: Dikmen ‘çok dik, şahika’. Ağırman (ağarman) ‘çok ağır hareket eden’. Bütümen ‘büsbütün, tamamiyle’. Kuduman 'çok cebredici’. Issıman ‘çok ısınmış’ (güneş çarpmış). Evcimen ‘evine düşkün kimse’. İsçimen ’işe sarılan, çalışkan’. Teğirmen ‘değirmen’ (değirme yuvarlak)’. Sıkman ‘korse’. Ökmen ‘harma’' (ökmek ‘yığmak’). Koruman ‘öncü, koruyucu’. Oyman ‘çukur, vadi’. Nelemen ‘geniş, vasi’. Tuyuman ‘çok lafçı, geveze’. Gülemen ‘çok, sık sık gülen’. Yetmen ‘yeter, kámil kişi’ (Dede Korkut) Dalaşman ‘çok kavgacı’. Azman ‘çok büyümüş, iri, vahşi’. Bunlardan başka, yine ‘büyük, üstün, iri, v.b.’ manalarını veren şu kelimeler vardır: Arman ‘mübalağa, fazlalık’. Dızman (dızman) ‘çok büyük, büyüklük’. Yaman ‘çok kötü, çok fena’. Maytalman ‘çok güzel, muhteşem’. Urman (orman) ‘ağır bir cilt hastalığı (kanser)’. Tümen (dümen) ‘en yüksek rakam, 10 bin, binlerce’.
O zamanlar gökyüzü biçilmiş buğday kokardı Çiğnenmiş üzüm mısır püskülü bostan yaprağı Toprak kokardı insan emeğiyle yoğrulmuş. Rüzgâr serin sesli konuğuydu evlerin Bulutlardan ağaçlardan saçlardan süzülen Bir dirim duygusuyla doldururdu odaları Yağmur ikinci adıydı akşamların. - Şükrü ERBAŞ
İletişim YayınlarıKitabı okudu
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.